female - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
female kadın n., adj.
  • The Council must know how many female agricultural workers are going to join the Union.
  • Konsey, kaç kadın tarım işçisinin Birliğe katılacağını bilmelidir.
  • That is to say, that it constantly forgets that there are female producers and stockbreeders.
  • Yani kadın üreticilerin ve hayvan yetiştiricilerinin olduğunu sürekli unutuyor.
  • You are a splendid example of female political leadership.
  • Siz kadın siyasi liderliğinin muhteşem bir örneğisiniz.
Show More (78)
female dişi adj., n.
  • The monster asked his creator to give him a female companion, if you remember.
  • Hatırlarsanız canavar, yaratıcısından kendisine bir dişi arkadaş vermesini istemişti.
  • Professor Frankenstein started to create the female equivalent of the monster.
  • Profesör Frankenstein canavarın dişi eşdeğerini yaratmaya başladı.
  • Males often fight with one another for possession of a harem of females.
  • Erkekler genellikle dişilerden oluşan bir hareme sahip olmak için birbirleriyle savaşırlar.
Show More (33)
female dişi adj.
  • A female monkey is holding her baby.
  • Bir dişi maymun bebeğini tutuyor.
  • Female plants have eggs, too.
  • Dişi bitkilerin de yumurtaları vardır.
  • A female connector is needed urgently.
  • Acilen dişi bir konektöre ihtiyaç var.
Show More (0)
female bayan n.
  • I know that my Chinese female friends enjoy my disciplining them.
  • Çinli bayan arkadaşlarımın onları disipline sokmamdan hoşlandıklarını biliyorum.
  • There are more male members than female ones on this website.
  • Bu web sitesinde bayan üyelerden daha fazla erkek üye var.
Show More (-1)
female kız n.
  • Tom has a lot female friends.
  • Tom'un çok sayıda kız arkadaşı var.
  • Our teacher always favours female pupils.
  • Öğretmenimiz her zaman kız öğrencileri tercih eder.
Show More (-1)
female kadın adj.
  • Jayla is the only female taxi driver around here.
  • Jayla buradaki tek kadın taksi şoförü.
Show More (-2)
female dişi n.
  • The female of the species performs her mating dance.
  • Türün dişisi çiftleşme dansını yapıyor.
Show More (-2)
female kadın n.
  • Adult females and college students at 9 hours, teenagers at 7.
  • Yetişkin kadınlar ve üniversite öğrencileri saat 9'da, gençler 7'de.
Show More (-2)