forty - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
forty kırk n.
  • More than forty projects will be implemented within a budget of EUR 230 million.
  • Kırktan fazla proje 230 milyon Euro'luk bir bütçe dahilinde uygulanacaktır.
  • Forty thousand jobs have been destroyed but, for all that, there has been no restocking.
  • Kırk bin istihdam yok edildi, ancak tüm bunlara rağmen yeniden stoklama yapılmadı.
  • After almost forty years of being in force, these rules were beginning to show signs of exhaustion.
  • Yaklaşık kırk yıl yürürlükte kaldıktan sonra bu kurallar tükenme belirtileri göstermeye başlıyordu.
Show More (137)
forty 40 n.
  • I think she is over forty years old.
  • Sanırım o 40 yaşın üzerinde.
  • He is about forty.
  • O aşağı yukarı 40 yaşında.
  • I think she is over forty years old.
  • Bence o 40 yaşın üzerinde.
Show More (5)
forty kırk yaşında olan adj.
  • He must be nearly forty.
  • Neredeyse kırk yaşında olmalı.
  • He must be about forty.
  • Kırk yaşlarında olmalı.
  • He must be at least forty years old.
  • En az kırk yaşında olmalı.
Show More (4)
forty kırk sayısı (40) n.
  • Throughout the Scriptures, we find this usage of the number forty.
  • Kutsal Kitap boyunca kırk sayısının bu kullanımını bulursunuz.
  • Throughout the Scriptures, we find this usage of the number forty.
  • Kutsal Yazılar boyunca kırk sayısının bu şekilde kullanıldığını görürüz.
Show More (-1)
forty kırk tane adj.
  • Kato's class consists of forty boys and girls.
  • Kato'nun sınıfı kırk tane oğlan ve kızdan oluşuyor.
Show More (-2)