fragility - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
fragility kırılganlık n.
  • The present crisis only underlines the fragility of that sea and the key stocks in its mixed fishery.
  • Mevcut kriz sadece bu denizin ve karma balıkçılığındaki kilit rezervlerin kırılganlığının altını çizmektedir.
  • However, this satisfaction should not blind us to the great fragility of the Barcelona Process.
  • Ancak bu memnuniyet Barselona Sürecinin büyük kırılganlığını görmemizi engellememelidir.
  • However, this satisfaction should not blind us to the great fragility of the Barcelona Process.
  • Ancak bu memnuniyet Barselona Sürecinin büyük kırılganlığı karşısında bizi kör etmemelidir.
Show More (0)