|
- Tom is texting frantically on his phone.
- Tom telefonunda çılgınca mesajlaşıyor.
- Tom looked around frantically.
- Tom çılgınca etrafına bakındı.
- Tom is texting frantically on his phone.
- Tom telefonunda çılgınca mesaj atıyor.
- Paramedics worked frantically to save Tom's life.
- Sağlık görevlileri Tom'un hayatını kurtarmak için çılgınca çalıştılar.
- Paramedics worked frantically to save Tom's life.
- Sağlık görevlileri Tom'un hayatını kurtarmak için çılgınca çalıştı.
- Sami was frantically waving a flashlight.
- Sami çılgınca bir el feneri sallıyordu.
- Tom struggled frantically.
- Tom çılgınca mücadele etti.
- Tom started to frantically tidy up his apartment after his mother rang to say she was coming around.
- Annesi arayıp geleceğini söyledikten sonra Tom çılgınca evini toplamaya başladı.
Show More (5)
|