fuzzy - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
fuzzy bulanık adj.
  • The EU has a good policy in this area but, as many have said, it is far too fuzzy and incoherent.
  • AB'nin bu alanda iyi bir politikası var, ancak birçok kişinin söylediği gibi bu politika çok bulanık ve tutarsız.
Show More (-2)