The sample sentences have been compiled from various sources and although they have been proofread, there may be some omissions. The sentences do not necessarily reflect the ideology and opinions of Tureng.com. Please let us know about sentences with political, social and sensitive content that offend you.

	Englisch	Türkisch
1	gifted	yetenekli	adj.
	Cultural creation is no longer the art created either collectively by society or by gifted people. Kültürel yaratım artık toplum tarafından kolektif olarak ya da yetenekli kişiler tarafından yaratılan sanat değildir. Are you gifted at teaching people complex ideas in a way they can easily understand? İnsanlara karmaşık fikirleri kolayca anlayabilecekleri bir şekilde öğretme konusunda yetenekli misiniz? Pynas was a gifted painter in the fields of landscape painting and composition. Pynas, manzara resmi ve kompozisyon alanlarında yetenekli bir ressamdı. Frida Kahlo was a gifted painter and openly bisexual. Frida Kahlo yetenekli bir ressamdı ve açıkça biseksüeldi. Vincenzo was particularly gifted in poetry, music, and mechanics. Vincenzo özellikle şiir, müzik ve mekanik konularında yetenekliydi. Tom is a highly gifted man. Tom son derece yetenekli bir adamdır. Tom is a very gifted actor. Tom çok yetenekli bir aktördür. Tom is a very gifted artist. Tom çok yetenekli bir sanatçı. Tom is a very gifted young man. Tom çok yetenekli bir genç adam. Tom is an enormously gifted musician. Tom çok yetenekli bir müzisyen. Tom said that you were gifted. Tom senin yetenekli olduğunu söyledi. They're really gifted. Onlar gerçekten yetenekli. Did you know that Tove Jansson is not only mother of the Moomin, but also a extremely gifted artist? Tove Jansson'ın sadece Moomin'in annesi değil, aynı zamanda son derece yetenekli bir ressam olduğunu biliyor muydun? Did you know that Tove Jansson is not only mother of the Moomin, but also a extremely gifted artist? Tove Jansson'un sadece Moomin'in annesi değil, aynı zamanda son derece yetenekli bir sanatçı olduğunu biliyor muydunuz? Tom is intellectually gifted. Tom entelektüel olarak yetenekli. Tom is an enormously gifted musician. Tom son derece yetenekli bir müzisyen. Tom is my most gifted student. Tom benim en yetenekli öğrencim. Tom is very gifted and talented. Tom çok yetenekli ve becerikli. Tom is really gifted. Tom gerçekten yetenekli. Tom is really gifted. Tom gerçekten yeteneklidir. He is considered an extraordinarily gifted pianist. O, olağanüstü yetenekli piyanist olarak kabul edilir. Tom is a gifted painter. Tom yetenekli bir ressamdır. Tom is a gifted pianist. Tom yetenekli bir piyanist. Tom is a highly gifted man. Tom çok yetenekli bir adam. Tom is a gifted painter. Tom yetenekli bir ressam. Tom is a gifted musician. Tom yetenekli bir müzisyen. Tom is a gifted musician. Tom yetenekli bir müzisyendir. They are not gifted in mathematics. Matematikte yetenekli değiller. Tom is a gifted actor, isn't he? Tom yetenekli bir aktör, değil mi? Tom is a gifted actor, isn't he? Tom yetenekli bir oyuncu, değil mi? Tom is a gifted actor. Tom yetenekli bir aktördür. Tom is a gifted artist. Tom yetenekli bir sanatçı. Tom is a gifted artist. Tom yetenekli bir sanatçıdır. Tom is a gifted child. Tom yetenekli bir çocuk. Tom is a gifted composer, isn't he? Tom yetenekli bir besteci, değil mi? Tom is a gifted composer. Tom yetenekli bir besteci. Tom is a gifted musician, isn't he? Tom yetenekli bir müzisyen, değil mi? He is considered an extraordinarily gifted pianist. Olağanüstü yetenekli bir piyanist olduğu düşünülüyor. He was considered an extraordinarily gifted pianist. O, olağanüstü yetenekli piyanist olarak kabul edilirdi. He was considered an extraordinarily gifted pianist. Olağanüstü yetenekli bir piyanist olarak kabul edilirdi. He was very gifted and talented. Çok yetenekli ve becerikliydi. He's not gifted at sports. O, sporda yetenekli değil. He's not gifted at sports. Sporda yetenekli değil. She is a gifted artist. O yetenekli bir sanatçı. You're a very gifted artist. Çok yetenekli bir sanatçısın. Tom is truly gifted. Tom gerçekten yetenekli. They're really gifted. Gerçekten yetenekliler. She is a gifted artist. Yetenekli bir sanatçı. She is a gifted artist. Yetenekli bir sanatçıdır. You're really gifted. Gerçekten yeteneklisin. You're really gifted. Sen gerçekten yeteneklisin. There is no room to doubt that he is a gifted artist. Onun yetenekli bir sanatçı olduğundan şüphe etmeye yer yok. The artist is gifted. Sanatçı yetenekli. There is no room to doubt that he is a gifted artist. Yetenekli bir sanatçı olduğu konusunda şüpheye yer yok. They are not gifted in mathematics. Matematik konusunda yetenekli değiller. Show More (52)
2	gifted	üstün yetenekli	adj.
	The school gives scholarships to gifted children. Okul, üstün yetenekli çocuklara burs veriyor. Meeting the needs of gifted students is not as hard as you may think. Üstün yetenekli öğrencilerin ihtiyaçlarını karşılamak düşündüğünüz kadar zor değildir. Tom is a gifted child. Tom üstün yetenekli bir çocuk. Show More (0)
3	gifted	kabiliyetli	adj.
	They are not gifted in mathematics. Matematiğe kabiliyetli değiller. Show More (-2)