grieving - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
grieving kederli adj.
  • I am sure that this House will join me in sending a message of condolence to their grieving families.
  • Eminim ki bu Meclis de onların kederli ailelerine taziye mesajı gönderirken bana katılacaktır.
  • Everyone is grieving.
  • Herkes kederli.
  • Tom is grieving.
  • Tom kederli.
Show More (0)
grieving yas n.
  • Human suffering was huge, and the grieving for the victims continues.
  • İnsanların çektiği acı çok büyüktü ve kurbanların yası devam ediyor.
Show More (-2)
grieving matemli adj.
  • Tom's grieving.
  • Tom matemli.
Show More (-2)