|
- She placed her phone and keys in her handbag.
- Telefonunu ve anahtarlarını el çantasına koydu.
- My assistant's handbag was grabbed and her hand injured.
- Asistanımın el çantası kapıldı ve eli yaralandı.
- Who has taken my handbag?
- El çantamı kim aldı?
- Bus ticket, handbag, and children's playground are examples of compound nouns.
- Otobüs bileti, el çantası ve çocuk oyun alanı bileşik isimlere örnektir.
- That's the guy I saw steal Mary's handbag.
- Mary'nin el çantasını çaldığını gördüğüm adam bu.
- Mary bought a fake Louis Vuitton handbag in Hong Kong.
- Mary, Hong Kong'da sahte bir Louis Vuitton el çantası satın aldı.
- My handbag was stolen.
- El çantam çalındı.
- The handbag you bought in China is cheap-looking.
- Çin'den aldığın el çantası ucuz görünüyor.
- I've got an Italian handbag.
- Bir İtalyan el çantam var.
- She had her handbag stolen.
- El çantası çalındı.
- This is the handbag I bought in Italy.
- Bu, İtalya'da aldığım el çantası.
- Jane has five handbags.
- Jane'in beş el çantası vardır.
- She lost her handbag.
- El çantasını kaybetti.
- This is his handbag.
- Bu onun el çantası.
- Mary had her handbag stolen.
- Mary el çantasını çaldırmıştı.
- This handbag is mine.
- Bu el çantası benim.
- This is my handbag.
- Bu benim el çantam.
- Jane has five handbags.
- Jane'in beş el çantası var.
- This handbag goes perfectly with my checkered jacket.
- Bu el çantası ekoseli ceketime çok yakışıyor.
- Whose handbag is this?
- Bu kimin el çantası?
- This is our handbag.
- Bu bizim el çantamız.
- This is the handbag I bought in Italy.
- Bu İtalya'dan aldığım el çantası.
- She bought a handbag, but she lost it the next day.
- Bir el çantası aldı ama ertesi gün kaybetti.
- The handbag you bought in China is cheap-looking.
- Çin'den aldığınız el çantası ucuz görünüyor.
- Mary claimed that the handbag had been a present from her husband.
- Mary, el çantasının kocasından bir hediye olduğunu iddia etti.
- She bought a handbag, but she lost it the next day.
- O bir el çantası satın aldı ama ertesi gün onu kaybetti.
- This is her handbag.
- Bu onun el çantası.
- She had her handbag stolen.
- O el çantasını çaldırdı.
- A mugger stole my handbag.
- Bir soyguncu benim el çantamı çaldı.
- That handbag is mine.
- O el çantası benim.
- Mary got her phone out of her handbag.
- Mary telefonunu el çantasından çıkardı.
- This is your handbag.
- Bu senin el çantan.
- Mary lost her handbag.
- Mary el çantasını kaybetti.
- The thief made off with the woman's handbag.
- Hırsız kadının el çantasını alıp kaçmış.
- This handbag goes perfectly with my checkered jacket.
- Bu el çantası damalı ceketimle harika uyuşuyor.
- She was robbed of the handbag that she had bought last week.
- Geçen hafta satın aldığı el çantası çalındı.
- Mary had her handbag stolen.
- Mary'nin el çantası çalındı.
Show More (34)
|
|
- Whose handbag is this?
- Bu çanta kimin?
- The thief made off with the woman's handbag.
- Hırsız, kadının çantasını çaldı.
- Bus ticket, handbag, and children's playground are examples of compound nouns.
- Otobüs bileti, çanta, çocuk oyun alanı bileşik isimlere örnektir.
- Mary bought a fake Louis Vuitton handbag in Hong Kong.
- Mary Hong Kong'dan sahte bir Louis Vuitton çanta aldı.
- Tom bought Mary a crocodile skin handbag.
- Tom, Mary'ye timsah derisi bir çanta satın aldı.
- Mary claimed that the handbag had been a present from her husband.
- Mary, çantanın kocasının hediyesi olduğunu iddia etti.
- This handbag goes perfectly with my checkered jacket.
- Bu çanta kareli ceketime çok yakışıyor.
- The handbag you bought in China is cheap-looking.
- Çin'den aldığınız çanta ucuz görünüyor.
- This is his handbag.
- Bu onun çantası.
- This is our handbag.
- Bu bizim çantamız.
- I've got an Italian handbag.
- Benim bir İtalyan çantam var.
- This is her handbag.
- Bu onun çantası.
- Mary bought a fake Gucci handbag.
- Mary taklit bir Gucci çanta satın aldı.
- Mary bought a fake Gucci handbag.
- Mary sahte bir Gucci çanta aldı.
- That's the guy I saw steal Mary's handbag.
- Mary'nin çantasını çaldığını gördüğüm adam bu.
- The boy stole money from his mother's handbag.
- Çocuk annesinin çantasından para çaldı.
- This handbag is mine.
- Bu çanta benim.
- The handbag you bought in China is cheap-looking.
- Çin'den aldığın çanta ucuz görünüyor.
- A stocky man with a swarthy complexion snatched Mary's handbag and disappeared into the crowd.
- Esmer tenli tıknaz bir adam Mary'nin çantasını kaptı ve kalabalığın içinde kayboldu.
- This handbag is made of paper.
- Bu çanta kağıttan yapılmış.
- Mary lost her handbag.
- Mary çantasını kaybetti.
- This is my handbag.
- Bu benim çantam.
- Tom bought Mary a crocodile skin handbag.
- Tom, Mary'ye timsah derisinden bir çanta aldı.
- A mugger stole my handbag.
- Bir soyguncu çantamı çaldı.
- Who has taken my handbag?
- Çantamı kim aldı?
- That handbag is mine.
- O çanta benim.
- Mary got her phone out of her handbag.
- Mary çantasından telefonunu çıkardı.
- This handbag is made of paper.
- Bu çanta kağıttan yapılmıştır.
Show More (25)
|
