The sample sentences have been compiled from various sources and although they have been proofread, there may be some omissions. The sentences do not necessarily reflect the ideology and opinions of Tureng.com. Please let us know about sentences with political, social and sensitive content that offend you.

	Englisch	Türkisch
1	high school students	lise öğrencileri	n.
	Yui Hayakawa (Yuina Kuroshima) is a 16-year-old high school student. Yui Hayakawa (Yuina Kuroshima) 16 yaşında bir lise öğrencisidir. Makoto Konno is a high school student. Makoto Konno bir lise öğrencisidir. Young-Baek (Lee Ho-Won) is an 18-year-old high school student in Daegu. Young-Baek (Lee Ho-Won), Daegu'da 18 yaşında bir lise öğrencisidir. My sister is not a high school student. Kız kardeşim lise öğrencisi değil. A high school student made this robot. Bu robotu bir lise öğrencisi yaptı. Fujiwara Naeka is a typical 17-year-old high school student. Fujiwara Naeka 17 yaşında tipik bir lise öğrencisidir. Chae Kyung (Yoon Eun Hye) is an ordinary high school student. Chae Kyung (Yoon Eun Hye) sıradan bir lise öğrencisidir. Bob was shy when he was a high school student. Bob lise öğrencisiyken utangaçtı. Three high school students stopped to learn the exercises. Üç lise öğrencisi egzersizleri öğrenmek için durdu. Aikawa Ayumu is a normal high school student. Aikawa Ayumu normal bir lise öğrencisidir. Mei Tachibana is a high school student. Mei Tachibana bir lise öğrencisidir. A high school student wrote about the miracles he experienced after he encountered Falun Dafa. Bir lise öğrencisi, Falun Dafa ile karşılaştıktan sonra yaşadığı mucizeleri yazdı. He was a 15-year-old high school student at the time. O zamanlar 15 yaşında bir lise öğrencisiydi. It is the skill of a high school student who scored 384 points out of 400 points on CSAT. CSAT'ta 400 puan üzerinden 384 puan alan bir lise öğrencisinin becerisidir. Scully (Kim You-Jung) is a high school student. Scully (Kim You-Jung) bir lise öğrencisidir. Do-Yeon (Jung So-Min) is a high school student. Do-Yeon (Jung So-Min) bir lise öğrencisidir. Hana Ichinose is a normal 16-year-old high school student. Hana Ichinose 16 yaşında normal bir lise öğrencisidir. We're talking about high school students here. Burada lise öğrencilerinden bahsediyoruz. Two high school students become stranded on a tropical island and must rely on each other for survival. İki lise öğrencisi tropik bir adada mahsur kalır ve hayatta kalmak için birbirlerine güvenmek zorundadır. In the present day, Jae-Min (Yeo Jin-Goo) is a popular high school student. Günümüzde, Jae-Min (Yeo Jin-Goo) popüler bir lise öğrencisidir. Scully ( Kim You-Jung ) is a high school student. Scully (Kim You-Jung) bir lise öğrencisidir. Sho Moteuchi (Shuhei Nomura) is a high school student. Sho Moteuchi (Shuhei Nomura) bir lise öğrencisidir. Koizumi is a mysterious and attractive high school student. Koizumi gizemli ve çekici bir lise öğrencisidir. Kusuo Saiki (Kento Yamazaki) is a 16-year-old high school student. Kusuo Saiki (Kento Yamazaki) 16 yaşında bir lise öğrencisidir. They're all high school students. Hepsi lise öğrencisi. Tom didn't know that Mary was a high school student. Tom Mary'nin bir lise öğrencisi olduğunu bilmiyordu. Bob was shy when he was a high school student. Bob lise öğrencisiyken utangaç biriydi. He is not a high school student. O bir lise öğrencisi değil. I used to stay up late when I was a high school student. Lise öğrencisiyken geç saatlere kadar ayakta kalırdım. Madonna is known to every high school student in Japan. Madonna Japonya'daki her lise öğrencisi tarafından tanınır. We're high school students. Biz lise öğrencisiyiz. I went to Boston when I was a high school student. Lise öğrencisiyken Boston'a gitmiştim. We're just high school students. Biz sadece lise öğrencisiyiz. Many high school students hang around at book stores reading comics. Birçok lise öğrencisi kitapçılarda dolaşarak çizgi roman okur. Tom became anorexic when he was a high school student. Tom bir lise öğrencisi iken anoreksik oldu. My sister is not a high school student. Kız kardeşim bir lise öğrencisi değildir. My sister is not a high school student. Kız kardeşim lise öğrencisi değil. Tom is a high school student. Tom, bir lise öğrencisidir. We are high school students. Bizler lise öğrencileriyiz. A ferry carrying hundreds of high school students sank in South Korea. Yüzlerce lise öğrencisini taşıyan bir feribot Güney Kore'de battı. Are you a high school student? Sen bir lise öğrencisi misin? Are you a high school student? Lise öğrencisi misin? Are you still a high school student? Sen hâlâ lise öğrencisi misin? Are you still a high school student? Hâlâ lise öğrencisi misin? Tom was a typical high school student. Tom tipik bir lise öğrencisiydi. I was a high school student at that time. O zaman bir lise öğrencisiydim. I was a high school student at that time. O zamanlar lise öğrencisiydim. I'm a high school student. Ben bir lise öğrencisiyim. I'm still a high school student. Ben hâlâ bir lise öğrencisiyim. I'm still a high school student. Ben hala lise öğrencisiyim. Both he and I are high school students. O da ben de lise öğrencisiyiz. Both Tom and I are high school students. Tom da ben de lise öğrencisiyiz. Aren't you a high school student? Sen bir lise öğrencisi değil misin? Bob was shy when he was a high school student. Bob, bir lise öğrencisi iken utangaçtı. He is not a high school student. O, bir lise öğrencisi değildir. We are high school students. Bizler lise öğrencisiyiz. We are high school students. Biz lise öğrencisiyiz. We are high school students. Lise öğrencisiyiz. Tom got angry with the high school students. Tom lise öğrencilerine kızdı. My brother is a high school student. Kardeşim bir lise öğrencisidir. A ferry carrying hundreds of high school students sank in South Korea. Güney Kore'de yüzlerce lise öğrencisini taşıyan bir feribot battı. Both he and I are high school students. Hem o hem de ben lise öğrencileriyiz. Japanese high school students go to school 35 weeks a year. Japon lise öğrencileri yılda 35 hafta okula gider. Ruriko is a high school student. Ruriko bir lise öğrencisi. They are high school students. Onlar lise öğrencisi. They're all high school students. Onların hepsi lise öğrencisi. Tom and Mary are both still high school students. Tom ve Mary hala lise öğrencisi. Our teacher must have studied English hard when he was a high school student. Öğretmenimiz bir lise öğrencisiyken çok İngilizce çalışmış olmalı. Tom must've studied French when he was a high school student. Tom lise öğrencisi iken Fransızca öğrenmiş olmalı. Tom is a high school student. Tom bir lise öğrencisi. Tom is a typical high school student. Tom tipik bir lise öğrencisi. Tom is just a high school student. Tom sadece bir lise öğrencisi. Tom is still a high school student. Tom hâlâ bir lise öğrencisi. Tom is still a high school student. Tom hala lise öğrencisi. The high school students are studying in the classroom. Lise öğrencileri sınıfta ders çalışıyorlar. This history book is written for high school students. Bu tarih kitabı lise öğrencileri için yazılmış. This history book is written for high school students. Bu tarih kitabı lise öğrencileri için yazılmıştır. This History textbook is intended for High school students. Bu tarih kitabı lise öğrencileri için hazırlanmıştır. This is a good dictionary for high school students. Bu, lise öğrencileri için iyi bir sözlük. This is a good dictionary for high school students. Bu lise öğrencileri için iyi bir sözlük. They are high school students. Onlar lise öğrencileri. Tom and Mary are high school students. Tom ve Mary lise öğrencileri. High school students are welcome. Lise öğrencilerine kapımız açık. We are high school students. Biz lise öğrencileriyiz. We're just high school students. Biz sadece lise öğrencileriyiz. A high school student made this robot. Bir lise öğrencisi bu robotu yaptı. A high school student made this robot. Bu robotu bir lise öğrencisi yaptı. Aren't you a high school student? Sen lise öğrencisi değil misin? Tom and Mary are high school students. Tom ve Mary lise öğrencileridir. Generally speaking, college students have more free time than high school students. Genellikle üniversite öğrencilerinin lise öğrencilerine göre daha fazla boş zamanı vardır. Ruriko is a high school student. Ruriko bir lise öğrencisidir. He got angry with the high school students. Lise öğrencilerine kızdı. Emily is a high school student. Emily bir lise öğrencisidir. He's a high school student. O, bir lise öğrencisidir. Generally speaking, college students have more free time than high school students. Genel olarak konuşursak, üniversite öğrencilerinin lise öğrencilerine göre daha fazla boş zamanı vardır. Tom is a typical high school student. Tom tipik bir lise öğrencisidir. Do all Japanese high school students wear uniforms? Bütün Japon lise öğrencileri üniforma giyer mi? My brother is a high school student. Erkek kardeşim bir lise öğrencisidir. Generally speaking, high school students study harder than college students. Genelde lise öğrencileri üniversite öğrencilerinden daha çok çalışırlar. Tom and Mary are both high school students, aren't they? Tom ve Mary ikisi de lise öğrencisi, değil mi? Emily is a high school student. Emily bir lise öğrencisi. He is a high school student. Lise öğrencisi. He is a high school student. O bir lise öğrencisi. He's a high school student. O bir lise öğrencisi. High school students are welcome. Lise öğrencileri kabul edilir. Generally speaking, high school students study harder than college students. Genel olarak konuşursak, lise öğrencileri üniversite öğrencilerinden daha çok çalışır. Japanese high school students go to school 35 weeks a year. Japon lise öğrencileri yılda 35 hafta okula giderler. Our teacher must have studied English hard when he was a high school student. Öğretmenimiz lise öğrencisiyken çok İngilizce çalışmış olmalı. Tom became anorexic when he was a high school student. Tom lise öğrencisiyken anoreksik oldu. Tom must've studied French when he was a high school student. Tom lise öğrencisiyken Fransızca öğrenmiş olmalı. Do all Japanese high school students wear uniforms? Bütün Japon lise öğrencileri üniforma giyiyor mu? Tom doesn't know that Mary is still a high school student. Tom Mary'nin hâlâ bir lise öğrencisi olduğunu bilmiyor. Tom didn't know that Mary was a high school student. Tom, Mary'nin lise öğrencisi olduğunu bilmiyordu. Tom doesn't know that Mary is still a high school student. Tom, Mary'nin hala lise öğrencisi olduğunu bilmiyor. Tom isn't a high school student. Tom bir lise öğrencisi değil. I went to Boston when I was a high school student. Boston'a lise öğrencisiyken gitmiştim. Show More (113)