holland - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
holland hollanda n.
  • Reforms extended from Finland, Holland and Germany to Austria, France and Italy.
  • Reformlar Finlandiya, Hollanda ve Almanya'dan Avusturya, Fransa ve İtalya'ya kadar uzandı.
  • For example, the classical swine fever we had in Spain in 1997 was caused by piglets travelling from Holland.
  • Örneğin 1997 yılında İspanya'da yaşadığımız klasik domuz vebasına Hollanda'dan gelen domuz yavruları neden olmuştur.
  • Holland and Belgium are not the large net contributors the figures show them to be.
  • Hollanda ve Belçika, rakamların gösterdiği gibi büyük net katkı sağlayıcılar değildir.
Show More (24)