| 1 |
humorous |
mizahi |
adj. |
|
- This is a humorous variation of a proverb.
- Bu, bir atasözünün mizahi bir çeşididir.
- He began his lecture with a humorous anecdote.
- Konuşmasına mizahi bir anekdotla başladı.
- This is a humorous variation of a proverb.
- Bu bir atasözünün mizahi bir varyasyonudur.
- This is the humorous variation of a certain proverb.
- Bu, belli bir atasözünün mizahi varyasyonudur.
- This is the humorous variation of a certain proverb.
- Bu belli bir atasözünün mizahi varyasyonudur.
- What's your favorite humorous quote?
- En sevdiğiniz mizahi alıntı nedir?
Show More (3)
|
| 2 |
humorous |
komik |
adj. |
|
- His behavior at the party was so humorous that I could not help laughing.
- Partideki davranışları o kadar komikti ki gülmekten kendimi alamadım.
- Tom is humorous.
- Tom komiktir.
- His behavior at the party was so humorous that I could not help laughing.
- Onun partideki davranışı o kadar komikti ki kendimi gülmekten alamadım.
- The lyrics are humorous.
- Şarkı sözleri komikti.
Show More (1)
|
| 3 |
humorous |
esprili |
adj. |
|
- Andre was the most humorous man I have ever seen.
- Andre benim gördüğüm en esprili adamdı.
Show More (-2)
|
| 4 |
humorous |
gülünç |
adj. |
|
- I think Tom is humorous.
- Sanırım Tom gülünç.
Show More (-2)
|
