hydrostatic - Türkisch Englisch Wörterbuch

hydrostatic

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Bedeutungen von dem Begriff "hydrostatic" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 7 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Technical
hydrostatic adj. hidrostatık
hydrostatic adj. hidrostatik
Construction
hydrostatic adj. hidrostatik
Physics
hydrostatic adj. sabit sıvılar ile ilgili
hydrostatic adj. sabit sıvılara ait
hydrostatic adj. hidrostatik ile ilgili
hydrostatic adj. sıvı dengesi ile ilgili

Bedeutungen, die der Begriff "hydrostatic" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 60 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
hydrostatic pressure n. hidrostatik basınç
Technical
hydrostatic uplift n. arşimet etkisi
excess hydrostatic pressure n. aşırı hidrostatik basınç
hydrostatic plain journal bearings with drainage grooves n. drenaj kanallı hidrostatik kaymalı yataklar
hydrostatic plain journal bearings without drainage grooves n. drenaj kanalsız hidrostatik kaymalı yataklar
determination of the hydrostatic strength of materials used for injection molding n. enjeksiyonla kalıplamada kullanılan malzemelerin hidrostatik mukavemetinin tayini
hydrostatic tension n. hidrostatik gerilim
hydrostatic pressure test n. hidrostatik basınç deneyi
state of hydrostatic equilibrium n. hidrostatik denge hali
hydrostatic motion n. hidrostatik hareket
hydrostatic test n. hidrostatik test
hydrostatic pressure distribution n. hidrostatik basınç dağılımı
hydrostatic pressure n. hidrostatik basınç
hydrostatic head test n. hidrostatik başlık metodu
hydrostatic stress n. hidrostatik gerilme
hydrostatic extrusion n. hidrostatik sıkma
hydrostatic test n. hidrostatik deney
hydrostatic uplift n. hidrostatik kaldırma
hydrostatic extrusion n. hidrostatik ekstrüzyon
hydrostatic testing procedure n. hidrostatik deney işlemi
resistance to hydrostatic pressure n. hidrostatik basınca dayanıklılık
resistance to hydrostatic pressure n. hidrostatik basınca direnç
hydrostatic head n. hidrostatik yük
hydrostatic forces n. hidrostatik kuvvetler
hydrostatic level n. hidrostatik düzey
hydrostatic load n. hidrostatik yük
short-term internal hydrostatic pressure n. kısa süreki hidrostatik iç basınç
volumetric expansion of rubber or plastics hoses under hydrostatic pressure n. lastik ve plastik hortumların hidrostatik basınç altındaki hacimsel genleşmesi
hydrostatic weighing method n. su içerisinde tartma metodu
hydrostatic pressure n. su basıncı
underwater cable resistance to hydrostatic pressure n. su altı kablosunun hidrostatik basınca direnci
hydrostatic weighing method n. su içerisinde tartma yöntemi
long-term hydrostatic strength n. uzun süreli hidrostatik mukavemet
hydrostatic bellows n. hidrostatik körük
hydrostatic press n. hidrostatik pres
hydrostatic balance n. hidrostatik terazi
hydrostatic balance n. sudaki maddelerin özgül ağırlığını ölçmeye yarayan bir tür terazi
Mechanic
hydrostatic extrusion n. hidrostatik ekstrüzyon
Textile
hydrostatic pressure test n. hidrostatik basınç deneyi
Construction
water level hydrostatic balance n. hidrostatik denge
Automotive
hydrostatic steering n. hidrostatik direksiyon düzeni
hydrostatic lock n. hidrostatik kilitlenme
hydrostatic transmission n. hidrostatik transmisyon
hydrostatic cvt n. hidrostatik sonsuz değişken şanzıman
hydrostatic transmission n. hidrostatik şanzıman
hydrostatic testing n. hidrostatik test
hydrostatic lubrication n. hidrostatik yağlama
hydrostatic drive n. hidrostatik tahrik
Marine
hydrostatic restoring force n. hidrostatik kuvvet
Food Engineering
hydrostatic pressure n. durgun akışkan basıncı
hydrostatic pressure n. durgun sıvı basıncı
Physics
hydrostatic equilibrium n. hidrostatik denge
hydrostatic paradox n. hidrostatik paradoks
hydrostatic paradox n. hidrostatik seviye ölçüm ilkesi
Biochemistry
hydrostatic pressure n. sıvısal basınç
Marine Biology
hydrostatic pressure n. sıvı basıncı
Geography
hydrostatic bed n. hidrostatik yatak
Military
hydrostatic fuse n. hidrostatik tapa
hydrostatic effect n. hidrostatik etki
hydrostatic fuze n. hidrostatik tapa