| 1 |
illustrate |
açıklamak |
v. |
|
- The professor gave another example to illustrate his point better.
- Dersin hocası, demek istediğini daha iyi açıklamak amacıyla başka bir örnek daha verdi.
- Allow me to give you a specific example to illustrate this.
- Bunu açıklamak için size özel bir örnek vermeme izin verin.
- Let me mention a few points to illustrate why I am so angry.
- Neden bu kadar kızgın olduğumu açıklamak için birkaç noktadan bahsetmeme izin verin.
- I should like to illustrate this with three points.
- Bunu üç nokta ile açıklamak istiyorum.
- I shall use two points to try to illustrate this.
- Bunu açıklamak için iki noktayı kullanacağım.
- I will give you a good example to illustrate what I mean.
- Ne demek istediğimi açıklamak için size iyi bir örnek vereceğim.
- He illustrated his theory with diagrams.
- O, teorisini diyagramlarla açıkladı.
Show More (4)
|
| 2 |
illustrate |
resimlemek |
v. |
|
- I would like to illustrate children's books for a living.
- Yaşamak için çocuk kitapları resimlemek istiyorum.
- Tom has illustrated several poetry books.
- Tom birkaç şiir kitabı resimledi.
- Tom illustrated three children's books last year.
- Tom geçen yıl üç çocuk kitabı resimledi.
- The artist who illustrated this book is very good.
- Bu kitabı resimleyen sanatçı çok iyi.
Show More (1)
|
| 3 |
illustrate |
resimlerle süslemek |
v. |
|
- We have illustrated the story with pictures.
- Hikayeyi resimlerle süsledik.
- The author illustrated his book with a lot of pictures.
- Yazar kitabını çok sayıda resimle süslemiş.
Show More (-1)
|
| 4 |
illustrate |
örneklerle açıklamak |
v. |
|
- He illustrated the problem with an example.
- Sorunu bir örnekle açıkladı.
- He illustrated the problem with an example.
- Problemi bir örnekle açıkladı.
Show More (-1)
|
| 5 |
illustrate |
göstermek |
v. |
|
- This incident illustrates that the situation is getting worse.
- Bu olay durumun daha da kötüye gittiğini göstermektedir.
Show More (-2)
|
| 6 |
illustrate |
(yazıya vb.) eklemek |
v. |
|
- Photographs and other visual materials are illustrated in the article.
- Makaleye fotoğraflar ve benzeri görsel materyaller de eklenmiştir.
Show More (-2)
|
| 7 |
illustrate |
anlatmak |
v. |
|
- I would quote Amendment 61 to illustrate my point.
- Ne demek istediğimi anlatmak için Değişiklik 61'den alıntı yapmak istiyorum.
Show More (-2)
|
| 8 |
illustrate |
resimlendirmek |
v. |
|
- This book is beautifully illustrated.
- Bu kitap çok güzel resimlendirilmiş.
Show More (-2)
|
