1 |
imitation |
taklit |
n. |
|
- Thirdly, we need to turn our attention to imitation products.
- Üçüncü olarak dikkatimizi taklit ürünlere çevirmemiz gerekiyor.
- In the culture industry this imitation finally becomes absolute.
- Kültür endüstrisinde bu taklit nihayet mutlak hale gelir.
- This is an imitation diamond.
- Bu bir taklit elmas.
- Compare this genuine jewel with that imitation.
- Bu gerçek mücevheri taklidiyle karşılaştırın.
- He compared the imitation with the original.
- O, taklitini orijinali ile karşılaştırdı.
- This is an imitation diamond.
- Bu taklit bir elmas.
- What is the difference between imitation and real diamonds?
- Taklit ve gerçek elmaslar arasındaki fark nedir?
- It is better to fail in originality than to succeed in imitation.
- Taklitte başarılı olmaktansa özgünlükte başarısız olmak daha iyidir.
- That's an imitation.
- Bu bir taklit.
- Imitation is the sincerest form of flattery.
- Taklit en samimi yağcılık biçimidir.
- He compared the imitation with the original.
- Taklidi orijinali ile karşılaştırdı.
- Don't settle for imitations.
- Taklitlere razı olma.
- Beware of imitations.
- Taklitlere dikkat edin.
- Imitation is the sincerest form of flattery.
- Taklit, dalkavukluğun en samimi şeklidir.
- It is better to fail in originality than to succeed in imitation.
- Orijinal bir konuda başarısız olmak taklit bir konuda başarılı olmaktan daha iyidir.
Show More (12)
|
2 |
imitation |
imitasyon |
n. |
|
- That's imitation leather.
- O imitasyon deri.
- That's imitation leather.
- Bu imitasyon deri.
- What is the difference between imitation and real diamonds?
- İmitasyon ve gerçek elmas arasındaki fark nedir?
Show More (0)
|
3 |
imitation |
taklit etme |
n. |
|
- Considering it was a speech made by the Parliament's presidency, I think it was worthy of imitation.
- Meclis başkanlığı tarafından yapılan bir konuşma olduğu düşünüldüğünde, taklit edilmeye değer olduğunu düşünüyorum.
Show More (-2)
|