immeasurable - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
immeasurable sınırsız adj.
  • But the European Union is also a cultural area of immeasurable diversity.
  • Ancak Avrupa Birliği aynı zamanda sınırsız çeşitliliğe sahip kültürel bir alandır.
Show More (-2)