|
- People were confused and many took to the streets in anger.
- İnsanların kafası karıştı ve birçoğu öfkeyle sokaklara döküldü.
- He ran out of the room in anger.
- Öfkeyle odadan dışarı koştu.
- Tom shakes his spear in anger at bear.
- Tom mızrağını ayıya öfkeyle sallar.
- She went out of the room in anger.
- Öfkeyle odadan çıktı.
- He banged the door in anger.
- O, öfkeyle kapıyı çarptı.
- Whatever is begun in anger ends in shame.
- Öfkeyle başlayan her şey utançla biter.
- Whatever is begun in anger ends in shame.
- Öfkeyle başlayan her şey, utanmayla sona erer.
- She threw off her shoes and socks in anger.
- Öfkeyle ayakkabılarını ve çoraplarını fırlattı.
- He banged the door in anger.
- Öfkeyle kapıya vurdu.
- He got out of the room in anger.
- Odadan öfkeyle dışarı çıktı.
- He got out of the room in anger.
- Öfkeyle odadan dışarı çıktı.
- Tom kicked a chair in anger.
- Tom öfkeyle bir sandalyeyi tekmeledi.
- His body was shaking in anger.
- Vücudu öfkeyle sarsıldı.
- His body was shaking in anger.
- Vücudu öfkeyle titriyordu.
- He ran out of the room in anger.
- O, öfkeyle odadan dışarı koştu.
- Tom shakes his spear in anger at bear.
- Tom mızrağını öfkeyle ayıya sallar.
- He went out in anger.
- Öfkeyle dışarı çıktı.
- She went out of the room in anger.
- O, öfkeyle odadan çıktı.
Show More (15)
|
