Tureng - in brief - Englisch Türkisch Sätze

Verlauf

	Englisch	Türkisch
1	in brief	kısaca	adv.
	In brief conclusion, I would like to express my regret. Kısaca üzüntümü ifade etmek istiyorum. These, in brief, are the reasons for my vote against the report. Rapora karşı oy kullanmamın nedenleri kısaca bunlardır. He answered in brief. Kısaca yanıtladı. He gave his reasons in brief. Sebeplerini kısaca anlattı. He gave his reasons in brief. O kısaca gerekçelerini gösterdi. That's it in brief. Kısaca bu kadar. That's it in brief. Kısaca budur. He answered in brief. Kısaca cevap verdi. Show More (5)
2	in brief	kısacası	adv.
	In brief, I can say that the Commission proposes to use Article 202 as the legal basis. Kısacası, Komisyon'un 202. Maddeyi yasal dayanak olarak kullanmayı önerdiğini söyleyebilirim. In brief, the Commission can only partially accept Amendment No 3. Kısacası, Komisyon 3 No.lu Değişikliği ancak kısmen kabul edebilir. In brief, Sherlock lives. Kısacası, Sherlock yaşıyor. In brief, you should have accepted responsibility. Kısacası, sorumluluğu kabul etmeliydin. In brief, you should have accepted the responsibility. Kısacası, sorumluluğu kabul etmeliydin. Show More (2)
3	in brief	özetle	adv.
	These, in brief, are the reasons for my vote against the report. Rapora karşı oy kullanmamın nedenleri özetle bunlardır. Show More (-2)