Rather than just tabling proposals, it needs to make a studied demand for something in return.
Sadece öneriler sunmak yerine, karşılığında bir şeyler talep etmek için çalışılmalıdır.
In return, we provide over a quarter of foreign investment in Canada. Buna karşılık Kanada'daki yabancı yatırımların dörtte birinden fazlasını biz sağlıyoruz.
The European Union is, however, still guilty of dumping in return for export subsidies.
Ancak Avrupa Birliği, ihracat sübvansiyonları karşılığında damping yapmaktan hala suçludur.