The sample sentences have been compiled from various sources and although they have been proofread, there may be some omissions. The sentences do not necessarily reflect the ideology and opinions of Tureng.com. Please let us know about sentences with political, social and sensitive content that offend you.

	Englisch	Türkisch
1	inbox	gelen kutusu	n.
	I have several unread emails in my inbox. Gelen kutumda okunmamış birkaç e-posta var. Now you will get redirected to the inbox. Şimdi gelen kutusuna yönlendirileceksiniz. Give any email alias to anyone and check that inbox on the website for your incoming mail. Herhangi birine herhangi bir e-posta takma adı verin ve gelen postalarınız için web sitesindeki bu gelen kutusunu kontrol edin. How easy is it to keep your inbox organized? Gelen kutunuzu düzenli tutmak ne kadar kolay? Please check if you have enough empty space left in your inbox. Lütfen gelen kutunuzda yeterli boş alan olup olmadığını kontrol edin. The real magic of a sex dating site takes place in your inbox. Seks arkadaşlık sitesinin gerçek büyüsü gelen kutunuzda gerçekleşir. These would be your lowest priority tasks, like checking your inbox. Bunlar, gelen kutunuzu kontrol etmek gibi en düşük öncelikli görevleriniz olacaktır. This would let you come back to a manageable inbox. Bu, yönetilebilir bir gelen kutusuna geri dönmenizi sağlar. You can set the size of the inbox. Gelen kutusunun boyutunu ayarlayabilirsiniz. It is like using an extremely complicated inbox and outbox for everything. Her şey için son derece karmaşık bir gelen kutusu ve giden kutusu kullanmak gibidir. Monitor the inbox and do what you need to do. Gelen kutusunu izleyin ve yapmanız gerekenleri yapın. Please check your inbox and follow the instructions provided. Lütfen gelen kutunuzu kontrol edin ve verilen talimatları izleyin. There are no new messages in my inbox. Gelen kutumda hiç yeni mesaj yok. Emails have started suddenly disappearing from my inbox. E-postalar birdenbire gelen kutumdan kaybolmaya başladı. Check your inbox. Gelen kutunu kontrol et. My inbox is full. Gelen kutum dolu. There are no new messages in my inbox. Gelen kutumda yeni mesajlar yok. You have an e-mail message in your inbox. Gelen kutunuzda bir e-posta mesajı var. Check your inbox. Gelen kutunuzu kontrol edin. She received an ad for penis enlargement in her inbox. Gelen kutusunda penis büyütme reklamı vardı. Show More (17)
2	inbox	posta kutusu	n.
	She placed the document in the inbox for her assistant to review. Asistanının incelemesi için belgeyi masaüstü posta kutusuna bıraktı. Show More (-2)