incubus - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
incubus karabasan n.
  • The folklore tales described the incubus as a supernatural entity.
  • Folklorik hikayeler, karabasanı doğaüstü bir varlık olarak tanımlıyordu.
Show More (-2)
incubus ağır yük n.
  • The financial burden of debt was an incubus that haunted him.
  • Borcun mali sorumluluğu adamın omuzlarında ağır bir yüktü.
Show More (-2)