1 |
insane |
deli |
adj. |
|
- The suspect has been proved to be insane.
- Şüphelinin deli olduğu kanıtlandı.
- Quite rightly many people declared authorities that compel such behaviour insane and withdrew their confidence.
- Haklı olarak pek çok kişi bu tür davranışlara zorlayan yetkilileri deli ilan etmiş ve güvenlerini geri çekmiştir.
- Quite rightly many people declared authorities that compel such behaviour insane and withdrew their confidence.
- Haklı olarak pek çok kişi bu tür davranışlara zorlayan makamları deli ilan etti ve güvenlerini geri çekti.
- Charles Guiteau was insane.
- Charles Guiteau deliydi.
- She is clearly insane.
- Mary açıkça deli.
- Tom is clearly insane.
- Tom açıkça delidir.
- Do I look insane?
- Deli mi görünüyorum?
- Tom isn't insane.
- Tom deli değil.
- People said that he is insane.
- İnsanlar onun deli olduğunu söyledi.
- I thought you were probably insane.
- Muhtemelen deli olduğunu düşünmüştüm.
- I think Tom is insane.
- Bence Tom deli.
- You people are insane.
- Sizler delisiniz.
- You don't want Tom to think you're insane.
- Tom'un seni deli sanmasını istemiyorsun.
- People said that he is insane.
- İnsanlar onun deli olduğunu söylüyor.
- You're insane!
- Sen delisin!
- I think Tom is insane.
- Tom'un deli olduğunu düşünüyorum.
- That old man must be insane.
- O yaşlı adam deli olmalı.
- He is clearly insane.
- Tom açıkça deli.
- Tom could be insane.
- Tom deli olabilir.
- They're insane.
- Onlar deliler.
- This noise is driving me insane.
- Bu gürültü beni deli ediyor.
- Both Tom and Mary are insane.
- Tom da Mary de deli.
- He behaves as if he were insane.
- Sanki deliymiş gibi davranıyor.
- I'm not insane.
- Deli değilim.
- The perpetrator was obviously insane.
- Failin deli olduğu açık.
- Tom told me that he thought Mary was insane.
- Tom bana Mary'nin deli olduğunu düşündüğünü söyledi.
- Tom is supposed to be insane.
- Tom'un deli olması gerekir.
- Do you think Tom is insane?
- Sence Tom deli mi?
- You don't want Tom to think you're insane.
- Tom'un senin deli olduğunu düşünmesini istemiyorsun.
- She drives me totally insane.
- O beni tamamen deli ediyor.
- Tom is supposed to be insane.
- Tom'un deli olması gerekiyor.
- How can you tell who's sane and who's insane?
- Kimin aklı başında kimin deli olduğunu nasıl anlarsın?
- Hamlet acts as if he were insane.
- Hamlet, sanki deliymiş gibi davranıyor.
- Sami was insane.
- Sami deliydi.
- We're both insane.
- İkimiz de deliyiz.
- Tom is clearly insane.
- Tom açıkça deli.
- I know that Tom is insane.
- Tom'un deli olduğunu biliyorum.
- This is utterly insane.
- Bu düpedüz deli.
- Tom's insane.
- Tom delidir.
- Those folks are insane!
- O insanlar deli!
- He is clearly insane.
- O açıkça delidir.
- Tom is insane.
- Tom delidir.
- Do I look insane?
- Deli gibi mi görünüyorum?
- You're both insane.
- İkiniz de delisiniz.
- You people are completely insane.
- Siz tamamen delisiniz.
- Do you think I'm insane?
- Sence ben deli miyim?
- Tom drives me totally insane.
- Tom beni tamamen deli ediyor.
- You people are completely insane.
- Sizler tamamen delisiniz.
- You really are insane, aren't you?
- Sen gerçekten delisin, değil mi?
- You're all insane.
- Hepiniz delisiniz.
- Tom is insane, isn't he?
- Tom deli, değil mi?
- I thought you were probably insane.
- Senin muhtemelen deli olduğunu düşündüm.
- Tom was insane.
- Tom deliydi.
- You're insane.
- Sen delisin.
- Everyone is insane, in his or her own way.
- Herkes kendi yolunda delidir.
- We're all insane.
- Hepimiz deliyiz.
- Are you insane?
- Deli misin?
- Are these people insane?
- Bu insanlar deli mi?
- Fadil was found criminally insane.
- Fadıl cezai olarak deli bulundu.
- It drives me insane how intolerable my younger brother is.
- Küçük kardeşimin bu kadar tahammül edilemez olması beni deli ediyor.
- Tom is supposed to be insane.
- Tom'un deli olması gerekiyordu.
- You people are insane.
- Siz insanlar delisiniz.
- He is utterly insane.
- O tamamen deli.
- The man must be insane.
- Adam deli olmalı.
- Everyone is insane, in his or her own way.
- Herkes kendi çapında delidir.
- Do you think that I'm insane?
- Sence ben deli miyim?
- Do you think that I'm insane?
- Deli olduğumu mu düşünüyorsun?
- I'm not insane!
- Ben deli değilim!
Show More (69)
|
2 |
insane |
delice |
adj. |
|
- Trying to rob the national bank was an insane idea.
- Ulusal bankayı soymaya çalışmak delice bir fikirdi.
- What you decided to do is insane.
- Yapmaya karar verdiğin şey delice.
- This reasoning is really insane.
- Bu mantık gerçekten delice.
- This reasoning is really insane.
- Bu akıl yürütme gerçekten delice.
- This is completely insane.
- Bu tamamen delice.
- That would be insane.
- Bu delice olur.
Show More (3)
|
3 |
insane |
çıldırmış |
adj. |
|
- The stock market is insane.
- Borsa çıldırmış durumda.
- Sami is insane.
- Sami çıldırmıştır.
- That is insane.
- O çıldırmış.
- Those folks are insane!
- Bu insanlar çıldırmış!
- Tom is insane, isn't he?
- Tom çıldırmış, değil mi?
Show More (2)
|
4 |
insane |
çılgın |
adj. |
|
- She is clearly insane.
- O açıkça çılgındır.
- That old man must be insane.
- Şu yaşlı adam çılgın olmalı.
Show More (-1)
|
5 |
insane |
deliler için olan |
adj. |
|
- Tom was sentenced to life in a prison for the criminally insane.
- Tom suçlu deliler için olan bir hapishanede ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.
Show More (-2)
|
6 |
insane |
akıl hastası |
n. |
|
- I could be insane.
- Akıl hastası olabilirim.
Show More (-2)
|