| 1 |
interview |
röportaj |
n. |
|
- He managed to get an interview with that famous movie star.
- O ünlü film yıldızıyla bir röportaj yapmayı başardı.
- A recent interview with a German newspaper stirred up some turmoil.
- Kısa bir süre önce bir Alman gazetesine verdiği röportaj ortalığı karıştırdı.
- So you must correct this if it is an incorrect reflection of your views in that interview.
- Eğer bu röportajdaki görüşlerinizin yanlış bir yansımasıysa bunu düzeltmelisiniz.
- This is what we want you to tell us, President Prodi, in this debate or next time you are interviewed.
- Başkan Prodi, bu tartışmada ya da bir sonraki röportajınızda bize söylemenizi istediğimiz şey budur.
- This is what we want you to tell us, President Prodi, in this debate or next time you are interviewed.
- Başkan Prodi, bu tartışmada ya da bir sonraki röportajınızda bize anlatmanızı istediğimiz şey budur.
- By your interview with Le Monde, you sent the wrong message.
- Le Monde'a verdiğiniz röportajla yanlış mesaj verdiniz.
- Part 2 of the interview will be published soon.
- Röportajın 2. Bölümü yakında yayınlanacaktır.
- I encourage you to read the interview.
- Röportajı okumanızı tavsiye ederim.
- I have learned a lot from the interview.
- Röportajdan çok şey öğrendim.
- We really enjoyed working with her on this interview.
- Bu röportajda onunla çalışmaktan gerçekten keyif aldık.
- After this, publish the interview and photos on your blog.
- Bundan sonra, röportajı ve fotoğrafları blogunuzda yayınlayın.
- I have wanted to do this interview for a long time.
- Bu röportajı uzun zamandır yapmak istiyordum.
- You have got to watch this interview.
- Bu röportajı izlemelisiniz.
- I couldn't listen to the whole interview.
- Röportajın tamamını dinleyemedim.
- In an interview, he sets priorities and develops new perspectives.
- Bir röportajda öncelikleri belirler ve yeni bakış açıları geliştirir.
- Arrange for a time and place for the interview.
- Röportaj için bir zaman ve yer ayarlayın.
- I read an interview the other day.
- Geçen gün bir röportaj okudum.
- I haven't listened to the whole interview.
- Röportajın tamamını dinlemedim.
- I learned a lot from the interview.
- Röportajdan çok şey öğrendim.
- I learned so much from this interview.
- Bu röportajdan çok şey öğrendim.
- Meet the Queen of England in a very private interview.
- Çok özel bir röportajda İngiltere Kraliçesi ile tanışın.
- The interview is not an independent source.
- Röportaj bağımsız bir kaynak değildir.
- The news was shared in an interview that Executive Vice President Khalid Itum gave to Variety.
- Haber, Genel Müdür Yardımcısı Khalid Itum'un Variety'ye verdiği röportajda paylaşıldı.
- The full interview will be published tomorrow.
- Röportajın tamamı yarın yayınlanacak.
- The interview will be broadcast on January 6.
- Röportaj 6 Ocak'ta yayınlanacak.
- The full interview will be published Saturday.
- Röportajın tamamı Cumartesi günü yayınlanacak.
- Read the short interview and get inspired to repeat their success!
- Kısa röportajı okuyun ve başarılarını tekrarlamak için ilham alın!
- Thank you very much for the interview and the questions so well prepared.
- Röportaj ve bu kadar iyi hazırlanmış sorular için çok teşekkür ederim.
- The fifth and last tape was recorded with Ales Adamovich as an interview for an article.
- Beşinci ve son kaset Ales Adamovich ile bir makale için röportaj olarak kaydedildi.
- I think she fell before the interview was finished.
- Sanırım röportaj bitmeden düştü.
- I wanted to do this interview for a long time.
- Bu röportajı uzun zamandır yapmak istiyordum.
- I will keep that interview for sure.
- Bu röportajı mutlaka saklayacağım.
- You really have to watch this interview.
- Bu röportajı mutlaka izlemelisiniz.
- What do you want to say at the end of the interview?
- Röportajın sonunda ne söylemek istersiniz?
- I listened to an interview on the radio a few days ago.
- Birkaç gün önce radyoda bir röportaj dinledim.
- Would you like to share this interview?
- Bu röportajı paylaşmak ister misiniz?
- The radio stations like K-chat have some of the most hilarious interviews you will ever find in a video game.
- K-chat gibi radyo istasyonları, bir video oyununda bulabileceğiniz en komik röportajlardan bazılarına sahiptir.
- I learned SO much from this interview.
- Bu röportajdan çok şey öğrendim.
- He does not give a lot of interviews.
- Çok fazla röportaj vermiyor.
- I am learning so much from these interviews.
- Bu röportajlardan çok şey öğreniyorum.
- You can read our interview with the band here.
- Grupla yaptığımız röportajı buradan okuyabilirsiniz.
- You can read that important interview here.
- Bu önemli röportajı buradan okuyabilirsiniz.
- This interview has been very difficult for me.
- Bu röportaj benim için çok zor oldu.
- Do not miss this very special interview!
- Bu çok özel röportajı kaçırmayın!
- If you were conducting this interview, what would you ask yourself?
- Bu röportajı siz yapıyor olsaydınız, kendinize ne sorardınız?
- He did not seek to terminate the interview.
- Röportajı bitirmek istemedi.
- Here is what we learned from the interview.
- İşte röportajdan öğrendiklerimiz.
- I am going to be saving this interview.
- Bu röportajı saklayacağım.
- I could not listen to the whole interview.
- Röportajın tamamını dinleyemedim.
- It's an online interview like they all are nowadays.
- Bugünlerde hepsinde olduğu gibi bu da bir internet röportajı.
- I know you've been giving interviews non-stop since 9 AM.
- Sabah 9'dan beri durmadan röportaj verdiğinizi biliyorum.
- I know you've been giving interviews non-stop since 9 AM.
- Sabah 9'dan beri aralıksız röportaj verdiğinizi biliyorum.
- I know you've been giving interviews non-stop since 9 AM.
- Sabah 9'dan beri aralıksız röportaj verdiğinizin farkındayım.
- Check out the full interview for much more.
- Çok daha fazlası için röportajın tamamına göz atın.
- She gave fifteen interviews to Brazilian media, and seven to foreign media.
- Brezilya medyasına on beş, yabancı medyaya ise yedi röportaj verdi.
- She gave fifteen interviews to Brazilian media, and seven to foreign media.
- O, Brezilyalı medyasına ve yedi yabancı medyaya on beş tane röportaj verdi.
- The interview is in German and I can't understand a word of it.
- Röportaj Almanca ve tek kelimesini bile anlayamıyorum.
- How did your interview go?
- Röportajın nasıl gitti?
- The interview was recorded on video and shared all over the Internet.
- Röportaj videoya kaydedildi ve tüm internette paylaşıldı.
- This afternoon we will have an interview.
- Bu öğleden sonra bir röportajımız olacak.
- Thank you very much for the interview and the time you have given us.
- Röportaj ve bize ayırdığınız zaman için çok teşekkür ederiz.
- They agreed to give us an interview.
- Bize röportaj vermeyi kabul ettiler.
- They granted the journalist an interview.
- Gazeteciye röportaj izni verdiler.
- Tom agreed to give us an interview.
- Tom bize bir röportaj vermeyi kabul etti.
- Tom came in for an interview.
- Tom röportaj için içeri girdi.
- Tom has granted me an interview.
- Tom bana bir röportaj verdi.
- Tom was interviewed on TV last night.
- Tom dün gece televizyona röportaj verdi.
- They agreed to give us an interview.
- Onlar bize bir röportaj vermeyi kabul ettiler.
- They granted the journalist an interview.
- Onlar gazeteciye bir röportaj verdiler.
- I hate interviews.
- Röportajlardan nefret ederim.
- It was a strange interview.
- Garip bir röportajdı.
- She agreed to give us an interview.
- O bize bir röportaj vermeyi kabul etti.
- She brought her portfolio of photographs to the interview.
- Röportaj için fotoğraf portföyünü getirmişti.
- Thank you for agreeing to this interview.
- Bu röportajı kabul ettiğiniz için teşekkür ederim.
- We ran out of time and had to cut short the interview.
- Zamanımız bitti ve röportajı kısa kesmek zorunda kaldım.
- He agreed to give us an interview.
- Bize bir röportaj vermeyi kabul etti.
- He agreed to give us an interview.
- Bize röportaj vermeyi kabul etti.
- I hope the interview would be of profit.
- Umarım röportaj faydalı olur.
- In that interview, Antonio talks about his son that died a few years ago.
- Bu röportajda, Antonio birkaç yıl önce ölen oğlu hakkında konuşuyor.
- He had an interview with the Prime Minister.
- Başbakan ile bir röportajı vardı.
- I saw the interview.
- Röportajı gördüm.
- Thank you for agreeing to this interview.
- Bu röportajı kabul ettiğin için teşekkür ederim.
- Here is the latest interview!
- İşte, en son röportaj!
- Here is the latest interview!
- İşte son röportaj!
- Do you plan on taking part in the interview?
- Röportajda yer almayı düşünüyor musun?
- In that interview, Antonio talks about his son that died a few years ago.
- Bu röportajda Antonio birkaç yıl önce ölen oğlundan bahsediyor.
- She says something different in every interview.
- Her röportajda farklı bir şey söylüyor.
- He was satisfied with the interview.
- O, röportajdan memnun oldu.
Show More (85)
|
| 2 |
interview |
görüşme |
n. |
|
- The last stage of the application process might be an admission interview.
- Başvuru sürecinin son aşaması kabul görüşmesi olabilir.
- The selected candidates will be invited for a Skype interview.
- Seçilen adaylar Skype görüşmesine davet edilecektir.
- The interviews were conducted by the researcher.
- Görüşmeler araştırmacı tarafından gerçekleştirilmiştir.
- As a result of these interviews, the ideal identity of the school is determined.
- Bu görüşmeler sonucunda okulun ideal kimliği belirlenir.
- If your application is successful, we will contact you to arrange an interview.
- Başvurunuz olumlu sonuçlanırsa, bir görüşme ayarlamak için sizinle iletişime geçeceğiz.
- On the morning of her interview, she overslept and missed her appointment.
- Görüşme sabahı uyuyakaldı ve randevusunu kaçırdı.
- The interview must be conducted in such a way that all the necessary information is obtained.
- Görüşme, gerekli tüm bilgilerin elde edileceği şekilde yapılmalıdır.
- The interview technique was used to get the views of the participants.
- Katılımcıların görüşlerini almak için görüşme tekniği kullanılmıştır.
- You may be asked to attend a credibility interview as part of the application process.
- Başvuru sürecinin bir parçası olarak bir güvenilirlik görüşmesine katılmanız istenebilir.
- Consider your last performance interview with your manager.
- Yöneticinizle yaptığınız son performans görüşmesini düşünün.
- Each applicant should pass one entrance exam in the form of an interview via Skype with the Program Administrator.
- Her başvuru sahibi, Program Yöneticisi ile Skype üzerinden görüşme şeklinde bir giriş sınavını geçmelidir.
- Technical experience is highly valued and can be the deciding factor at the interview stage.
- Teknik deneyim oldukça değerlidir ve görüşme aşamasında belirleyici faktör olabilir.
- The interview form consists of three open-ended questions.
- Görüşme formu üç açık uçlu sorudan oluşmaktadır.
- The methods of data collection include observation and interviews.
- Veri toplama yöntemleri gözlem ve görüşmeleri içerir.
- The survey is unique in that it combines interviews and physical examinations.
- Anket, görüşmeleri ve fiziksel muayeneleri birleştirmesi bakımından benzersizdir.
- What kind of decisions did you make in these interviews?
- Bu görüşmelerde ne tür kararlar aldınız?
- It may be scary to go to an important interview.
- Önemli bir görüşmeye gitmek korkutucu olabilir.
- Selected candidates will be invited for a Skype interview.
- Seçilen adaylar Skype görüşmesine davet edilecektir.
- How was the interview?
- Görüşme nasıldı?
- Don't fumble with anything during an interview.
- Görüşme sırasında hiçbir şeyle uğraşmayın.
- Did the interview go well?
- Görüşme iyi geçti mi?
- Don't fumble with anything during an interview.
- Görüşme sırasında hiçbir şeyi karıştırma.
- How did the interview go?
- Görüşme nasıl gitti?
- How did the interview go?
- Görüşme nasıl geçti?
- Thank you very much for the interview and the time you have given us.
- Görüşme ve bize ayırdığınız zaman için çok teşekkürler.
- The interview began at 10 o'clock.
- Görüşme saat 10.00'da başladı.
- The interview began at 10 o'clock.
- Görüşme saat 10'da başladı.
- The interview was recorded on video and shared all over the Internet.
- Görüşme videoya kaydedilip tüm internette paylaşılmıştı.
- The senator denied repeated requests for an interview.
- Senatör defalarca görüşme taleplerini reddetti.
- This interview is over.
- Bu görüşme bitti.
- This interview is over.
- Bu görüşme bitmiştir.
- Tom called for an interview.
- Tom bir görüşme için aradı.
- Tom called for an interview.
- Tom görüşme için aradı.
- She says something different in every interview.
- O her görüşmede farklı bir şey söylüyor.
- It was a great interview.
- Harika bir görüşmeydi.
- It was a strange interview.
- Tuhaf bir görüşmeydi.
- Do you have any queries before I start the interview?
- Görüşmeye başlamadan önce sormak istediğiniz bir şey var mı?
- Do you plan on taking part in the interview?
- Görüşmeye katılmayı planlıyor musun?
- Did your interview go OK?
- Görüşmen iyi geçti mi?
- How was your interview yesterday?
- Dünkü görüşmen nasıldı?
Show More (37)
|
| 3 |
interview |
görüşmek |
v. |
|
- We were unable to interview all the relevant people involved before the deadline, and this is something I regret.
- Son teslim tarihinden önce ilgili tüm kişilerle görüşemedik ve bundan dolayı üzüntü duyuyorum.
- We have interviewed many experts and made many visits.
- Pek çok uzmanla görüştük ve pek çok ziyaret gerçekleştirdik.
- Human Rights Watch interviewed 16 Syrian families in March and April whose children were not in school.
- İnsan Hakları İzleme Örgütü Mart ve Nisan aylarında çocukları okula gitmeyen 16 Suriyeli aileyle görüştü.
- Their reason for marrying was different than that of the younger men we interviewed.
- Evlenme nedenleri, görüştüğümüz genç erkeklerden farklıydı.
- Human Rights Watch interviewed 20 male and 16 female journalists.
- İnsan Hakları İzleme Örgütü 20 erkek ve 16 kadın gazeteciyle görüştü.
- We haven't been able to interview Tom yet.
- Tom'la henüz görüşemedik.
- We spent all day interviewing people for the job.
- Bütün günü iş için insanlarla görüşerek geçirdik.
- I recorded the interview.
- Görüşmeyi kaydettim.
- I will ask her about the interview.
- Ona görüşmeyi soracağım.
- They're interviewing Tom.
- Tom'la görüşüyorlar.
- We're interviewing them.
- Onlarla görüşüyoruz.
- We ran out of time and had to cut short the interview.
- Zamanımız tükendi ve görüşmeyi kısa kesmek zorunda kaldık.
- We haven't been able to interview Tom yet.
- Henüz Tom'la görüşemedik.
- He was the first man I interviewed for the job.
- İş için görüştüğüm ilk adamdı.
- He was the first man I interviewed for the job.
- İş için görüştüğüm ilk adam oydu.
- I don't like any of the babysitters we've interviewed so far.
- Şimdiye kadar görüştüğümüz bebek bakıcılarının hiçbirini beğenmedim.
- Detective Dan Anderson interviewed Linda.
- Dedektif Dan Anderson, Linda'yla görüştü.
- Police interviewed every single house owner in the neighborhood.
- Polis bölgedeki her ev sahibi ile görüştü.
- He was satisfied with the interview.
- Görüşmeden memnun kaldı.
- I'd like to interview him.
- Onunla görüşmek istiyorum.
- I'd like to interview them.
- Onlarla görüşmek istiyorum.
- I'd like to interview Tom.
- Tom'la görüşmek istiyorum.
- Can we interview Tom?
- Tom'la görüşebilir miyiz?
- In addition, I have to interview a professor.
- Ayrıca, bir profesörle görüşmeliyim.
- In addition, I have to interview a professor.
- Ek olarak, bir profesörle görüşmem gerekiyor.
- When my interview was postponed until 3, I wandered around killing time.
- Görüşmem 3'e ertelenince, etrafta dolaşıp zaman öldürdüm.
- Can we interview him?
- Onunla görüşebilir miyiz?
- Can we interview them?
- Onlarla görüşebilir miyiz?
- The police are interviewing witnesses.
- Polis tanıklarla görüşüyor.
- Police interviewed every single house owner in the neighborhood.
- Polis mahalledeki her bir ev sahibiyle görüşmüştür.
- Where did you interview them?
- Onlarla nerede görüştün?
- They're interviewing him.
- Onunla görüşüyorlar.
- They're interviewing her.
- Onunla görüşüyorlar.
Show More (30)
|
| 4 |
interview |
röportaj yapmak |
v. |
|
- Why did you want to interview me?
- Neden benimle röportaj yapmak istediniz?
- It would have been good to have interviewed her on this 30th anniversary.
- Bu 30. yıldönümünde onunla röportaj yapmak iyi olurdu.
- CNN interviewed a few of these actors.
- CNN bu aktörlerden birkaçıyla röportaj yaptı.
- Are you going to interview me too?
- Benimle de röportaj yapacak mısın?
- At the end, they said they had questions and wanted to interview me.
- Sonunda soruları olduğunu ve benimle röportaj yapmak istediklerini söylediler.
- That is why I decided to interview my father.
- Bu yüzden babamla röportaj yapmaya karar verdim.
- We wanted to interview them, but we couldn't find them.
- Onlarla röportaj yapmak istedik ama bulamadık.
- Who would you like to interview today?
- Bugün kiminle röportaj yapmak istersiniz?
- So, let's say you are writing an article and you are interviewing the wolf.
- Diyelim ki bir makale yazıyorsunuz ve kurtla röportaj yapıyorsunuz.
- Can we interview her?
- Biz onunla röportaj yapabilir miyiz?
- Can we interview Tom?
- Tom'la röportaj yapabilir miyiz?
- I saw Tom being interviewed on TV.
- Tom'u televizyonda röportaj yaparken gördüm.
- Tom was interviewed on TV last night.
- Dün gece televizyonda Tom'la röportaj yapıldı.
- Tom is being interviewed on TV.
- Tom televizyonda röportaj yapıyor.
- I'd like to interview him.
- Ben de onunla röportaj yapmak istiyorum.
- I'd like to interview them.
- Onlarla röportaj yapmak isterim.
- I'd like to interview Tom.
- Tom'la röportaj yapmak isterim.
- Tom declined to be interviewed.
- Tom röportaj yapmayı reddetti.
- He declined to be interviewed.
- Röportaj yapmayı reddetti.
- Yesterday we interviewed some tourists from all over the world.
- Dün dünyanın dört bir yanından gelen bazı turistlerle röportaj yaptık.
- I interviewed him.
- Onunla röportaj yaptım.
- I interviewed Tom Jackson on October 20th in Boston.
- Tom Jackson'la 20 Ekim'de Boston'da röportaj yaptım.
Show More (19)
|
| 5 |
interview |
mülakat |
n. |
|
- She had an interview for a position at a reputable university.
- Saygın üniversitelerden birinde bir pozisyon için mülakata girdi.
- Interview questions are the most important tools that determine the job search process.
- Mülakat soruları iş arama sürecini belirleyen en önemli araçlardır.
- Which MBA interview questions are the most important?
- Hangi MBA mülakat soruları en önemlidir?
- I hope the interview would be of profit.
- Umarım mülakat yararlı olur.
- He was interviewed for the job, but couldn't get it.
- İş için mülakata girdi ama işi alamadı.
- I was interviewed for a job.
- Bir iş için mülakata alındım.
- Tom was interviewed for the job.
- Tom iş için mülakata girdi.
- How was your interview yesterday?
- Dün mülakatın nasıldı?
- Tom didn't get the job he interviewed for.
- Tom mülakatına girdiği işi alamadı.
- I hate interviews.
- Mülakatlardan nefret ediyorum.
- Is it ethical to give him the interview questions in advance?
- Ona mülakat sorularını önceden vermek etik mi?
- She is prepared for the interview tomorrow.
- Yarınki mülakat için hazırlandı.
- Tom is being interviewed by Mary.
- Tom'a Mary tarafından mülakat yapılıyor.
- I was interviewed for a job.
- Bir iş için mülakata girdim.
Show More (11)
|
| 6 |
interview |
mülakat yapmak |
v. |
|
- They interviewed several candidates, none of which impressed them.
- Birkaç adayla mülakat yapmışlar ama hiçbiri onları etkilememiş.
- We spent all day interviewing people for the job.
- Gün boyu işe başvuran insanlarla mülakat yaptık.
- We spent all day interviewing people for the job.
- Bütün günü işe başvuran insanlarla mülakat yaparak geçirdik.
Show More (0)
|
| 7 |
interview |
ile röportaj yapmak |
v. |
|
- Tom interviewed Mary.
- Tom, Mary ile röportaj yaptı.
- Tom is interviewing Mary.
- Tom, Mary ile röportaj yapıyor.
- Tom interviewed Mary.
- Tom Mary ile röportaj yaptı.
Show More (0)
|
| 8 |
interview |
görüşme yapmak |
v. |
|
- Tom was interviewed for the job.
- Tom'la iş için görüşme yapıldı.
- Can we interview her?
- Onunla görüşme yapabilir miyiz?
- Can we interview him?
- Biz onunla görüşme yapabilir miyiz?
Show More (0)
|
| 9 |
interview |
sorgu |
n. |
|
- Chris was called in for a police interview.
- Chris polis sorgusu için çağrılmıştı.
Show More (-2)
|