Englisch | Türkisch | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Common Usage | interview n. | görüşme | ||
Are you available next week for a follow-up interview? Önümüzdeki hafta bir görüşme mülakatı için hazır mısınız? More Sentences |
||||
Common Usage | interview n. | mülakat | ||
She had an interview for a position at a reputable university. Saygın üniversitelerden birinde bir pozisyon için mülakata girdi. More Sentences |
||||
Common Usage | interview n. | röportaj | ||
He managed to get an interview with that famous movie star. O ünlü film yıldızıyla bir röportaj yapmayı başardı. More Sentences |
||||
Common Usage | interview v. | görüşmek | ||
We were unable to interview all the relevant people involved before the deadline, and this is something I regret. Son teslim tarihinden önce ilgili tüm kişilerle görüşemedik ve bundan dolayı üzüntü duyuyorum. More Sentences |
||||
General | ||||
General | interview n. | röportaj | ||
This is what we want you to tell us, President Prodi, in this debate or next time you are interviewed. Başkan Prodi, bu tartışmada ya da bir sonraki röportajınızda bize anlatmanızı istediğimiz şey budur. More Sentences |
||||
General | interview n. | sorgu | ||
Chris was called in for a police interview. Chris polis sorgusu için çağrılmıştı. More Sentences |
||||
General | interview v. | söyleşi yapmak | ||
After he had given a lecture, he had an interview with some students. Dersini verdikten sonra bazı öğrencilerle söyleşi yaptı. More Sentences |
||||
General | interview v. | ile röportaj yapmak | ||
I interviewed Tom Jackson on October 20th in Boston. 20 Ekim'de Tom Jackson ile röportaj yaptım. More Sentences |
||||
General | interview v. | görüşmek | ||
We have interviewed many experts and made many visits. Pek çok uzmanla görüştük ve pek çok ziyaret gerçekleştirdik. More Sentences |
||||
General | interview v. | görüşme yapmak | ||
Can we interview her? Onunla görüşme yapabilir miyiz? More Sentences |
||||
General | interview v. | röportaj yapmak | ||
I'd like to interview Tom. Tom'la röportaj yapmak isterim. More Sentences |
||||
Trade/Economic | ||||
Trade/Economic | interview n. | mülakat | ||
She is prepared for the interview tomorrow. O, yarınki mülakat için hazır. More Sentences |
||||
Law | ||||
Law | interview v. | mülakat yapmak | ||
They interviewed several candidates, none of which impressed them. Birkaç adayla mülakat yapmışlar ama hiçbiri onları etkilememiş. More Sentences |
||||
Politics | ||||
Politics | interview n. | mülakat | ||
How was your interview yesterday? Dün mülakatın nasıldı? More Sentences |
||||
Psychology | ||||
Psychology | interview n. | görüşme | ||
How did the interview go? Görüşme nasıl geçti? More Sentences |
||||
Linguistics | ||||
Linguistics | interview n. | görüşme | ||
Tom has granted me an interview. Tom bana bir görüşme ayarladı. More Sentences |
||||
General | ||||
General | interview n. | görüşüm | ||
General | interview n. | kaçamak sevgili buluşması | ||
General | interview n. | öğrenci-öğretmen görüşmesi | ||
General | interview n. | görüşme yapılan kimse | ||
General | interview n. | iş görüşmesi | ||
General | interview n. | söyleşi | ||
General | interview v. | ile görüşme yapmak | ||
Trade/Economic | ||||
Trade/Economic | interview n. | karşılıklı görüşme | ||
Psychology | ||||
Psychology | interview n. | anket |