intriguing - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
intriguing ilgi çekici adj.
  • As a street artist, she has a really intriguing personality.
  • Bir sokak sanatçısı olarak gerçekten ilgi çekici bir kişiliği var.
  • We are working on an intriguing project, since September last year.
  • Geçen yılın eylül ayından bu yana ilgi çekici bir proje üzerinde çalışıyoruz.
  • Tom is an intriguing guy.
  • Tom ilgi çekici bir adam.
Show More (24)
intriguing ilginç adj.
  • We are working on an intriguing project, since September last year.
  • Geçen yıl eylülden beri ilginç bir proje üzerine çalışıyoruz.
  • We are working on an intriguing project, since September last year.
  • Geçen yıl Eylül ayından beri ilginç bir proje üzerinde çalışıyoruz.
  • What Fadil told the police was intriguing.
  • Fadıl'ın polise anlattığı ilginçti.
Show More (9)
intriguing merak uyandırıcı adj.
  • You'll find this intriguing.
  • Bunu merak uyandırıcı bulacaksın.
  • I find Tom intriguing.
  • Tom'u merak uyandırıcı buluyorum.
Show More (-1)
intriguing ilgi uyandıran adj.
  • Tom is an intriguing guy.
  • Tom ilgi uyandıran bir adam.
Show More (-2)