invitation - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
invitation davet n.
  • We couldn't turn down their invitation to the wedding.
  • Yaptıkları düğün davetini geri çeviremezdik.
  • They came to our backyard without an invitation.
  • Arka bahçemize davetsiz geldiler.
  • That is because it only allows for the invitation of eight or ten representatives of the social partners.
  • Bunun nedeni, sadece sekiz ya da on sosyal ortak temsilcisinin davet edilmesine izin vermesidir.
Show More (157)
invitation davetiye n.
  • I will hand out invitations for John's party.
  • John'un partisi için davetiyeleri ben dağıtacağım.
  • They are an invitation to terrorists to hijack material for the making of a nuclear bomb.
  • Teröristlere nükleer bomba yapımı için malzeme kaçırmaları için davetiye çıkarmaktadırlar.
  • The system of agricultural export refunds as currently practised is an invitation to fraud.
  • Şu anda uygulandığı şekliyle tarımsal ihracat iadeleri sistemi dolandırıcılığa davetiye çıkarmaktadır.
Show More (32)
invitation çağrı n.
  • He took the stranger's manner as an invitation to fight.
  • Yabancının tavrını kavgaya çağrı olarak algıladı.
  • I do not know whether an official summons or invitation was issued, or whether it was declined.
  • Resmi bir çağrı ya da davet yapılıp yapılmadığını ya da bunun reddedilip reddedilmediğini bilmiyorum.
  • I didn't get an invitation.
  • Bir çağrı almadım.
Show More (0)