|
- We provided effective information for our Dutch, French and Irish neighbours and for them it worked.
- Hollandalı, Fransız ve İrlandalı komşularımız için etkili bilgiler sağladık ve onlar için işe yaradı.
- It worked, and the same thing can also - must also - work in sport.
- İşe yaramıştır ve aynı şey spor için de, hatta bilhassa spor için işe yaramalıdır.
- Everybody knows that it worked.
- İşe yaradığını herkes biliyor.
- Apparently it worked.
- Görünüşe göre işe yaradı.
- This time it worked.
- Bu defa işe yaradı.
- It worked well.
- İşe yaradı.
- I don't know what Tom did, but it worked.
- Tom'un ne yaptığını bilmiyorum ama işe yaradı.
- Everybody knows that it worked.
- Herkes bunun işe yaradığını biliyor.
- I can't believe it worked.
- İşe yaradığına inanamıyorum.
- Did it work?
- İşe yaradı mı?
- It worked for her.
- Onun için işe yaradı.
- It worked like a charm.
- Çok işe yaradı.
- It worked for them.
- Onlar için işe yaradı.
- It worked out OK for Tom.
- Bu, Tom için işe yaradı.
- Tom says it worked.
- Tom onun işe yaradığını söylüyor.
- This time it worked.
- Bu sefer işe yaradı.
- It worked out OK.
- O iyi işe yaradı.
- It worked for him.
- Onun için işe yaradı.
- I don't know what Tom did, but it worked.
- Tom ne yaptı bilmiyorum ama işe yaradı.
- I think it worked.
- Sanırım işe yaradı.
- It worked out great.
- Çok işe yaradı.
- It worked for me.
- O benim işime yaradı.
- It worked for her.
- Onun işine yaradı.
- I'm glad it worked out that way.
- Bu şekilde işe yaradığına sevindim.
- Did it work?
- Bu, işe yaradı mı?
- I'm glad it worked.
- Onun işe yaradığına sevindim.
- It worked out.
- İşe yaradı.
- I can't believe it worked.
- Bunun işe yaradığına inanamıyorum.
- Tom says it worked.
- Tom işe yaradığını söyledi.
- I'm glad it worked.
- İşe yaradığına sevindim.
- Luckily, it worked.
- Neyse ki işe yaradı.
- I switched to Google Chrome and it worked.
- Google Chrome'a geçtim ve işe yaradı.
- It worked for me.
- Bende işe yaradı.
- It worked at first.
- Başta işe yaradı.
- It worked out.
- O, işe yaradı.
- It worked for him.
- Onun işine yaradı.
- It worked every time.
- Her seferinde işe yaradı.
- It worked out OK.
- İşe yaradı.
- Apparently it worked.
- Görünüşe göre işe yaramış.
- It worked for Tom.
- Bu Tom'un işine yaradı.
- It works every time.
- Her seferinde işe yaradı.
- It worked every time.
- Bu her zaman işe yaradı.
- I'm glad it worked out.
- İşe yaradığına sevindim.
- I thought it worked nicely.
- Bence işe yaradı.
Show More (42)
|