The sample sentences have been compiled from various sources and although they have been proofread, there may be some omissions. The sentences do not necessarily reflect the ideology and opinions of Tureng.com. Please let us know about sentences with political, social and sensitive content that offend you.
|
Englisch |
Türkisch |
|
| 1 |
keep a list |
liste tutmak |
v. |
|
- Keep a list of what you've purchased.
- Satın aldıklarınızın bir listesini tutun.
- Keep a list of your medicines and show them to your doctor and pharmacist when you get a new medicine.
- İlaçlarınızın bir listesini tutun ve yeni bir ilaç aldığınızda bunları doktorunuza ve eczacınıza gösterin.
- Keep a list of your symptoms and concerns and ask family members for their observations.
- Belirtilerinizin ve endişelerinizin bir listesini tutun ve aile üyelerinden gözlemlerini isteyin.
- Keep a list of all the great books you want to read.
- Okumak istediğiniz tüm harika kitapların bir listesini tutun.
- Keep a list of all the products that you are using.
- Kullandığınız tüm ürünlerin bir listesini tutun.
- Keep a list of books you want to read.
- Okumak istediğiniz kitapların bir listesini tutun.
- Keep a list of all the products you use.
- Kullandığınız tüm ürünlerin bir listesini tutun.
- Keep a list of daily, weekly and monthly tasks and goals.
- Günlük, haftalık ve aylık görevlerin ve hedeflerin bir listesini tutun.
- Keep a list of places where the person may wander.
- Kişinin dolaşabileceği yerlerin bir listesini tutun.
- Tom kept a list of all the food he'd eaten that week.
- Tom o hafta yediği tüm yiyeceklerin bir listesini tuttu.
Show More (7)
|
