|
- This is where they can get to know each other and learn from one another.
- Birbirlerini tanıyabilecekleri ve birbirlerinden öğrenebilecekleri yer burasıdır.
- It prevents people from getting to know each other.
- İnsanların birbirlerini tanımalarını engeller.
- This is where they can get to know each other and learn from one another.
- İşte bu noktada birbirlerini tanıyabilir ve birbirlerinden bir şeyler öğrenebilirler.
- Because in a black market blind-bidding situation, the buyer and the seller don't know each other.
- Çünkü karaborsada kör teklif durumunda alıcı ve satıcı birbirini tanımaz.
- They all know each other here and I know everybody.
- Burada herkes birbirini tanıyor, ben de herkesi tanıyorum.
- They all know each other here and I know everybody.
- Burada herkes birbirini tanır ve ben de herkesi tanırım.
- They all know each other here and I know everybody.
- Burada herkes birbirini tanıyor ve ben de herkesi tanıyorum.
- The boy and the girl seem to know each other.
- Oğlan ve kız birbirlerini tanıyor gibiydiler.
- I'm pretty sure Tom and Mary don't know each other.
- Tom ve Mary'nin birbirlerini tanımadıklarından oldukça eminim.
- Tom and Mary didn't seem to know each other.
- Tom ve Mary birbirlerini tanıyor gibi görünmüyorlardı.
- Tom and I have known each other for many years.
- Tom ve ben yıllardır birbirimizi tanırız.
- I'm sure you were aware Tom and Mary knew each other.
- Eminim Tom ve Mary'nin birbirlerini tanıdığının farkındaydın.
- I assume you two know each other.
- Sanırım siz ikiniz birbirinizi tanıyorsunuz.
- We've known each other for years.
- Biz yıllardır birbirimizi tanırız.
- We're really just getting to know each other.
- Gerçekten şimdi birbirimizi tanımaya başlıyoruz.
- Tom and Mary are still getting to know each other.
- Tom ve Mary hâlâ birbirlerini tanımaya çalışıyorlar.
- We're getting to know each other.
- Birbirimizi tanımaya çalışıyoruz.
- Do you guys know each other?
- Birbirinizi tanıyor musunuz?
- It is very important for us to know each other.
- Birbirimizi tanımamız çok önemli.
- Tom and Mary have known each other since they were children.
- Tom ve Mary çocukluklarından beri birbirlerini tanımaktadır.
- Tom and I have known each other for years.
- Tom ve ben yıllardır birbirimizi tanıyoruz.
- We've known each other since we were children.
- Çocukluğumuzdan beri birbirimizi tanıyoruz.
- Don't you two know each other?
- Siz ikiniz birbirinizi tanımıyor musunuz?
- I'm really happy we got to know each other.
- Birbirimizi tanıdığımız için çok mutluyum.
- How many years is it now that we've known each other?
- Birbirimizi tanıyalı kaç sene oldu?
- We're not even sure we want to get to know each other.
- Birbirimizi tanımak istediğimizden bile emin değiliz.
- Tom and I didn't even know each other then.
- Tom ve ben birbirimizi tanımıyorduk bile.
- We've known each other since we were kids.
- Çocukluğumuzdan beri birbirimizi tanıyoruz.
- I thought you two knew each other.
- Birbirinizi tanıdığınızı sanıyordum.
- We don't even know each other.
- Birbirimizi tanımıyoruz bile.
- Tom and Mary have known each other since 2013.
- Tom ve Mary 2013'den beri birbirlerini tanıyor.
- Do we know each other?
- Birbirimizi tanıyor muyuz?
- Everybody in the room knew each other.
- Odadaki herkes birbirini tanıyordu.
- Tom and I've known each other since we were children.
- Tom ve ben çocukluğumuzdan beri birbirimizi tanıyoruz.
- The boy and the girl seem to know each other.
- Oğlan ve kız birbirlerini tanıyor gibi görünüyor.
- Do you two already know each other?
- Siz ikiniz zaten birbirinizi tanıyor musunuz?
- How long have you two known each other?
- Siz ikiniz ne kadar süredir birbirinizi tanıyorsunuz?
- I take it you two know each other.
- Sanırım birbirinizi tanıyorsunuz.
- Tom and I know each other.
- Tom ve ben birbirimizi tanıyoruz.
- I think you two know each other.
- Bence siz ikiniz birbirinizi tanıyorsunuz.
- The two women know each other.
- İki kadın birbirini tanıyor.
- Tom and Mary have known each other for a very long time.
- Tom ve Mary çok uzun bir süredir birbirlerini tanımaktadırlar.
- Tom and Sue have known each other since 1985.
- Tom ve Sue 1985'ten beri birbirlerini tanıyorlar.
- Tom and I barely know each other.
- Tom ve ben güçlükle birbirimizi tanıyoruz.
- We know each other, but not all that well.
- Birbirimizi tanıyoruz ama o kadar da iyi değil.
- We've known each other for thirty years.
- Otuz yıldır birbirimizi tanıyoruz.
- You know each other, don't you?
- Birbirinizi tanıyorsunuz, değil mi?
- Do you two know each other?
- Siz ikiniz birbirinizi tanıyor musunuz?
- Don't you know each other?
- Birbirinizi tanımıyor musunuz?
- Tom and Mary didn't know each other at that time.
- Tom ve Mary o zamanlar birbirlerini tanımıyorlardı.
- Tom and Mary didn't know each other until John introduced them.
- Tom ve Mary John onları tanıştırıncaya kadar birbirlerini tanımıyorlardı.
- I'm very sorry, but we don't know each other.
- Çok üzgünüm ama birbirimizi tanımıyoruz.
- We're still getting to know each other.
- Biz hâlâ birbirimizi tanıyoruz.
- Tom and Mary got to know each other.
- Tom ve Mary birbirlerini tanımaya başladılar.
- Tom and I have known each other since we were kids.
- Tom ve ben çocukluğumuzdan beri birbirimizi tanırız.
- Tom and I already know each other.
- Tom ve ben zaten birbirimizi tanıyoruz.
- We don't know each other.
- Biz birbirimizi tanımıyoruz.
- How long have we known each other?
- Ne kadar zamandır birbirimizi tanıyoruz?
- I thought you two knew each other.
- Siz ikinizin birbirinizi tanıdığınızı düşündüm.
- I assume the two of you know each other.
- Sanırım siz ikiniz birbirinizi tanıyorsunuz.
- We don't know for sure that Tom and Mary even know each other.
- Tom ve Mary'nin birbirlerini tanıdıklarından emin değiliz bile.
- Tom and Mary knew each other.
- Tom ve Mary birbirlerini tanıyorlardı.
- How long have you guys known each other?
- Ne kadar süredir birbirinizi tanıyorsunuz?
- Tom and Mary don't know each other.
- Tom ve Mary birbirlerini tanımıyorlar.
- Do you two know each other?
- İkiniz birbirinizi tanıyor musunuz?
- We don't know for sure that Tom and Mary even know each other.
- Tom ve Mary'nin birbirlerini tanıdıklarından bile emin değiliz.
- Tom and Mary got to know each other.
- Tom ve Mary birbirlerini tanıyorlardı.
- I'm really happy we got to know each other.
- Birbirimizi tanımaktan dolayı gerçekten mutluyum.
- Tom and Mary don't know each other.
- Tom ve Mary birbirlerini tanımazlar.
- We know each other.
- Birbirimizi tanırız.
- We've known each other for three years.
- Üç yıldır birbirimizi tanıyoruz.
- Tom and Mary don't even know each other.
- Tom ve Mary birbirlerini tanımıyorlar bile.
- We have known each other for many years now.
- Biz yıllardır birbirimizi tanıyoruz.
- We didn't know each other at the time.
- O zamanlar birbirimizi tanımıyorduk.
- To help you all get to know each other, we've created some games to break the ice!
- Birbirinizi tanımanıza yardımcı olmak için, aranızdaki buzları eritecek bazı oyunlar hazırladık!
- I don't think Tom and Mary know each other.
- Tom ve Mary'nin birbirlerini tanıdıklarını sanmıyorum.
- Everyone knows each other.
- Herkes birbirini tanıyor.
- Tom and Mary didn't know each other at that time.
- Tom ve Mary o zaman birbirlerini tanımıyordu.
- Tom and Mary didn't seem to know each other.
- Tom ve Mary birbirlerini tanımıyor gibiydiler.
- Tom and Mary have known each other for years.
- Tom ve Mary yıllardır birbirlerini tanımaktadırlar.
- Tom and Mary already know each other.
- Tom ve Mary zaten birbirlerini tanıyorlar.
- We've known each other for over thirty years.
- Otuz yıldan daha fazla bir süredir birbirimizi tanıyoruz.
- Tom and Mary probably don't know each other.
- Tom ve Mary muhtemelen birbirlerini tanımıyorlar.
- Tom and Mary know each other, but they're not exactly friends.
- Tom ve Mary birbirlerini tanıyorlar ama tam olarak arkadaş sayılmazlar.
- John and Mary have known each other since 1976.
- John ve Mary 1976 yılından beri birbirlerini tanımaktadırlar.
- We've known each other for so many years.
- Yıllardır birbirimizi tanıyoruz.
- Tom and I didn't even know each other then.
- Tom ve ben o zamanlar birbirimizi tanımıyorduk bile.
- They've known each other for a very long time.
- Onlar çok uzun süredir birbirlerini tanıyorlar.
- We were just getting to know each other.
- Daha yeni birbirimizi tanımaya çalışıyorduk.
- It is very important for us to know each other.
- Birbirimizi tanımamız bizim için çok önemli.
- I think you two know each other.
- İkinizin birbirinizi tanıdığınızı düşünüyorum.
- We have known each other for years.
- Yıllardır birbirimizi tanımaktayız.
- Tom and Mary are getting to know each other.
- Tom ve Mary birbirlerini tanımaya başladılar.
- Tom and Mary have known each other since they were kids.
- Tom ve Mary çocukluklarından beri birbirlerini tanımaktadır.
- Don't you two already know each other?
- Siz ikiniz önceden birbirinizi tanımıyor musunuz?
- We didn't know each other until today.
- Bugüne kadar birbirimizi tanımıyorduk.
- Tom and Mary know each other.
- Tom ve Mary birbirlerini tanıyorlar.
- Your uncle and I have known each other for many years.
- Amcan ve ben yıllardır birbirimizi tanırız.
- Tom and I don't know each other.
- Tom ve ben birbirimizi tanımıyoruz.
- We don't know each other.
- Birbirimizi tanımıyoruz.
- We have known each other since childhood.
- Çocukluğumuzdan beri birbirimizi tanırız.
- How many years is it now that we've known each other?
- Kaç yıldır birbirimizi tanıyoruz?
- Tom and Mary know each other.
- Tom ve Mary birbirlerini tanırlar.
- We have known each other since we were children.
- Çocukluğumuzdan beri birbirimizi tanırız.
- Layla and Sami knew each other.
- Leyla ve Sami birbirlerini tanıyorlardı.
- We know each other.
- Birbirimizi tanıyoruz.
- Have you known each other long?
- Uzun süredir birbirinizi tanıyor musunuz?
- I assume you two know each other.
- Birbirinizi tanıdığınızı varsayıyorum.
- Let's get to know each other.
- Birbirimizi tanıyalım.
- Do you guys know each other?
- Siz birbirinizi tanıyor musunuz?
- We know each other, but not all that well.
- Biz birbirimizi tanıyoruz ancak pek de iyi değil.
- Do Tom and Mary know each other?
- Tom ve Mary birbirlerini tanıyorlar mı?
- We've known each other for more than thirty years.
- Otuz yıldan daha fazla bir süredir birbirimizi tanıyoruz.
- I assume the two of you know each other.
- İkinizin birbirinizi tanıdığını varsayıyorum.
- Tom and I have known each other for about three years.
- Tom ve ben yaklaşık üç yıldır birbirimizi tanıyoruz.
- Tom and Mary didn't know each other until John introduced them.
- Tom ve Mary, John onları tanıştırana kadar birbirlerini tanımıyorlardı.
- Do you two already know each other?
- Siz ikiniz birbirinizi tanıyor musunuz?
- Tom and I've known each other since we were kids.
- Tom ve ben çocukluğumuzdan beri birbirimizi tanıyoruz.
- Everyone knows each other.
- Herkes birbirini tanır.
- I'm pretty sure Tom and Mary don't know each other.
- Tom ve Mary'nin birbirlerini tanımadıklarına eminim.
- Tom and I have known each other for a long time.
- Tom ve ben uzun süredir birbirimizi tanıyoruz.
- Tom and I don't know each other.
- Tom ve ben birbirimizi tanımayız.
- We didn't know each other at the time.
- O zaman birbirimizi tanımıyorduk.
- We're still getting to know each other.
- Hala birbirimizi tanımaya çalışıyoruz.
- Let's just pretend like we don't know each other.
- Birbirimizi tanımıyormuşuz gibi davranalım.
- I think Tom and Mary don't know each other.
- Bence Tom ve Mary birbirlerini tanımıyorlar.
- We were just going to get to know each other.
- Daha yeni birbirimizi tanımaya çalışıyorduk.
- They knew each other.
- Birbirlerini tanıyorlardı.
- Do you know each other?
- Birbirinizi tanıyor musunuz?
- I think Tom and Mary don't know each other.
- Tom ve Mary'nin birbirlerini tanımadıklarını düşünüyorum.
- We've known each other a long time.
- Uzun zamandır birbirimizi tanıyoruz.
- I take it you two know each other.
- Sanırım ikiniz birbirinizi tanıyorsunuz.
- We're getting to know each other.
- Birbirimizi tanıyoruz.
- We got to know each other in London.
- Londra'da birbirimizi tanıdık.
- Tom and I know each other.
- Tom ve ben birbirimizi tanırız.
- Tom and Mary know each other, but they're not really friends.
- Tom ve Mary birbirlerini tanıyorlardı ama aslında arkadaş değillerdi.
- Tom and Mary know each other, but they're not exactly friends.
- Tom ve Mary birbirini tanıyor ama onlar tam olarak arkadaş değil.
Show More (134)
|