labor ... - Türkisch Englisch Wörterbuch

labor ...

Bedeutungen, die der Begriff "labor ..." mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 500 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
labor n. çalışma
And I sentence you to ten years hard labor.
Seni on yıl ağır işlerde çalışmaya mahkum ediyorum.

More Sentences
labor n. emek
This job requires heavy manual labor.
Bu iş ağır el emeği gerektiriyor.

More Sentences
labor n. iş gücü
This machine saves us a lot of labor.
Bu makine bize çok fazla iş gücünden tasarruf ettiriyor.

More Sentences
labor v. çalışmak
They labored day after day.
Onlar üst üste her gün çalıştılar.

More Sentences
General
division of labor n. iş bölümü
This work will only be done well if there's division of labor.
Bu iş ancak iş bölümü yapılırsa iyi sonuç verir.

More Sentences
labor cost n. işçilik maliyeti
We need to reduce labor costs.
İşçilik maliyetlerini düşürmeliyiz.

More Sentences
labor unions n. işçi sendikaları
The labor unions had been threatening the government with a general strike.
İşçi sendikaları hükümeti genel grevle tehdit etmekteydi.

More Sentences
manual labor n. el emeği
Tom is very skilled in manual labor.
Tom el emeği konusunda çok yeteneklidir.

More Sentences
labor pains n. doğum sancıları
I have labor pains every thirty minutes.
Her otuz dakikada bir doğum sancısı çekiyorum.

More Sentences
manual labor n. el işi
Tom is very skilled at manual labor.
Tom el işinde çok yeteneklidir.

More Sentences
labor n. işçilik
The board is considering a reduction in unit labor costs.
Kurul, birim işçilik maliyetlerinde bir indirim yapmayı düşünüyor.

More Sentences
labor n. çalışma
And I sentence you to ten years hard labor.
Ve seni on yıl ağır çalışma cezasına çarptırıyorum.

More Sentences
child labor n. çocuk işçiliği
Slave labor and child labor are sad realities.
Köle ve çocuk işçiliği üzücü gerçeklerdir.

More Sentences
labor n.
The women endured hard labor in smoky dwellings and suicide was not uncommon.
Kadınlar dumanaltı evlerde ağır işlere katlanıyorlardı ve intihar nadir bir durum değildi.

More Sentences
labor n. emek
Capital, land and labor are the three key factors of production.
Sermaye, toprak ve emek üretimin üç temel faktörüdür.

More Sentences
labor v. güçlükle ilerlemek
Is she OK? I saw her laboring up the stairs.
Durumu iyi mi? Merdivenleri güçlükle çıkarken gördüm de onu.

More Sentences
labor v. çalışmak
They labored over the budget for the fiscal year 1997.
Onlar 1997 mali yılı bütçesi üzerinde çalıştılar.

More Sentences
labor-saving adj. emek tasarrufu sağlayan
Her kitchen is equipped with labor-saving devices.
Mutfağı emek tasarrufu sağlayan cihazlarla donatılmış.

More Sentences
Idioms
in labor expr. doğumda
Mary died in labor.
Mary doğumda öldü.

More Sentences
Trade/Economic
labor n. emek
Labor created man.
İnsanı emek yarattı.

More Sentences
labor-saving n. emekten tasarruf
Her kitchen is equipped with labor-saving devices.
Onun mutfağı emek tasarrufu yapan cihazlarla donatıldı.

More Sentences
labor n. işçilik ücreti
The stated price does not include labor charges.
Belirtilen fiyata işçilik ücretleri dahil değildir.

More Sentences
labor n. işçilik
And I sentence you to ten years hard labor.
Ve sizi on yıl ağır işçiliğe mahkum ediyorum.

More Sentences
Common Usage
labor force n. iş gücü
labor force n. işgücü
labor n. işgücü
labor n. doğum sancısı
labor v. uğraşmak
General
skilled labor n. kalifiye işçi
alien labor n. yabancı iş gücü
labor negotiations n. toplu pazarlık
minister of labor and social security n. çalışma ve sosyal güvenlik bakanı
home labor n. ev işi
labor union members n. işçi sendika üyeleri
labor force activity n. işgücü iştirak nispeti
phases of labor bargaining n. toplu pazarlık aşamaları
codetermination of labor n. yönetime katılma
labor exchange n. iş ve işçi bulma kurumu
contract labor n. sözleşmeli iş
seasonal labor n. mevsimlik iş
right to labor n. çalışma hakkı
labor bureaus n. çalışma bakanlığı
labor force n. işgücü oranı
ottoman labor organizations n. osmanlı işçi örgütleri
labor n. sıkıntı
labor hygiene n. iş hijyeni
casual labor n. gündelikçi
labor pains n. çalışma özeni
expert for labor hygiene n. iş hijyenisti
hand labor n. el ile yapılan iş
labor force activity n. işgücü oranı
cancellation of labor contract n. iş akdinin feshi
labor cost n. işgücü maliyeti
the ministry of labor n. çalışma bakanlığı
cooperative society of labor n. işçi emek kooperatifleri
sweated labor n. az ücretli iş
labor time n. iş zamanı
labor contract n. hizmet sözleşmesi
labor laws and legislation n. iş hukuku
labor relations n. işçi ve işveren ilişkileri
turkish alien labor n. türk yabancı iş gücü
forced labor n. zorla çalıştırma
labor market n. iş talebi
contracts for work and labor n. eser sözleşmeleri
forced labor n. angarya
skilled labor n. vasıflı işçi
labor contract n. iş sözleşmesi
labor courts n. iş mahkemeleri
the status of labor force n. işgücünün statüsü
one who uses forced labor n. angaryacı
labor discipline n. iş disiplini
sexual division of labor n. iş bölümünde cinsiyet
cancellation of labor contract n. işten çıkarma
a labor of love n. gönüllü yapılan iş
ottoman labor agreement n. osmanlı toplu iş sözleşmesi
labor force n. insan gücü
ottoman labor association n. osmanlı amele cemiyeti
collective labor agreements n. toplu iş sözleşmeleri
the labor party n. işçi partisi
hard labor n. ağır ceza
labor n. zorluk
the rights of a labor n. işçi hakları
international labor activities n. uluslararası işçi faaliyetleri
labor law n. iş kanunu
labor n. meşakkat
labor agreement n. toplu sözleşme
labor policy n. çalışma politikası
ministry of labor n. çalışma bakanlığı
labor relations n. iş ilişkileri
labor force activity n. işgücüne katılma oranı
manual labor n. amelelik
department of labor n. iş bölümü
labor n. amel
labor disputes n. iş uyuşmazlıkları
contracts for work and labor n. çalışma ve iş için sözleşmeler
world confederation of labor n. dünya işçi konfederasyonu
labor union locals n. yerel işçi sendikaları
division of labor n. işbölümü
pakistani alien labor n. pakistanlı yabancı iş gücü
labor force n. işgücü iştirak nispeti
labor n. zahmet
labor contract n. hizmet akdi
effectiveness of labor n. emek müessiriyeti
division of labor n. işin bölüşümü
migrant labor n. göçmen işçi
labor costs n. işgücü maliyeti
labor bargaining subjects n. toplu pazarlık konuları
labor n. hizmet
labor n. doğum sancısı
codetermination of labor n. işçilerin yönetime katılması
labor productivity n. iş verimliliği
international labor activities n. uluslararası iş faaliyetleri
manual labor n. ağır iş
contract labor n. sözleşmeli işçi
hours of labor n. çalışma saatleri
the status of labor force n. işgücünün meslekteki mevkii
labor room n. ağrı odası
adaptation of labor n. işe alıştırma
labor force n. işgücüne katılma oranı
a labor of love n. zevk için yapılan iş
labor of love n. hatır işi
labor of love n. zevk için yapılan iş
total labor n. toplam emek
labor total n. emek toplamı
labor hours n. işçilik saati
labor  unions and international relations n. işçi sendikaları ve uluslararası ilişkiler
international labor office n. ilo
labor market n. iş piyasası
labor economics n. çalışma ekonomisi
labor movement n. işçi hareketi
labor supply n. iş gücü arzı
labor demand n. iş talebi
labor and laboring classes n. iş ve işçi sınıfları
labor unions and communism n. işçi sendikaları ve komünizm
labor unions and mass media n. işçi sendikaları ve kitle iletişim araçları
labor inspection n. iş denetimi
alien labor n. yabancı işçi
unskilled labor n. vasıfsız işçiler
wages and labor productivity n. ücretler ve iş verimliliği
child labor n. çocuk işgücü
labor confederation n. işçi konfederasyonu
day labor n. günlük iş
labor-force participation n. işgücü desteği
collective-labor bargaining n. toplu pazarlık
labor capital formation-accumulation n. tasarrufa teşvik programları
labor struggle-fight n. iş mücadelesi
labor-employment exchange n. iş ve işçi bulma kurumu
division of labor n. taksimü’l-a’mal
labor dispute-disagreement n. iş uyuşmazlığı
labor capital formation-accumulation n. işçi elinde varlık teşkili
labor dispute-disagreement n. toplu iş uyuşmazlığı
labor-worker’s health and job safety-security n. işçi sağlığı ve iş güvenliği
labor-job protection n. iş güvencesi
on-the-site labor n. şantiye çalışması
extra labor n. fazladan çalışma
wage labor n. ücretli işçi
labor school n. meslek lisesi (okulu)
slave labor camp n. esir çalışma kampı
labor n. işçi sınıfı
labor n. emekçiler
labor n. geminin denizde çalkalanması
labor n. görev
labor n. amele
labor n. teksas'ta eskiden kullanılan yaklaşık 177 dönümlük bir arazi alanı
labor of love n. severek yapılan iş
labor of love n. çıkar gözetmeden gönüllü yapılan iş
lip labor n. riya
lip labor n. samimiyetsiz konuşma
flexible hours of labor n. esnek çalışma saatleri
day labor [us] n. günlük işçi
day labor [us] n. gündelik işçi
day-labor n. günlük iş
day-labor n. gündelik iş
labor-saving device n. emek tasarrufu sağlayan cihaz
slave labor n. (toplama kampındaki mahkumlar gibi) baskı veya tehdit altında çalışan insan grubu
slave labor n. köle işgücü
slave labor n. köle gibi çalıştırılan mahkumlara ait iş gücü
slave labor n. emeğin karşılığının verilmediği iş
slave labor n. zorla yaptırılan iş
labor v. doğum sancısı çekmek
labor v. çaba harcamak
labor v. çalışmak (iş vb)
labor under a misconception v. yanlış kanıda olmak
labor v. ağrı çekmek
labor v. emek harcamak
be in labor v. doğurmakta olmak
labor v. emek vermek
labor v. doğurma halinde olmak
labor v. çabalamak
labor v. alın teriyle yapmak
labor v. emekle meydana getirmek
be in labor v. doğum sancısı çekmek
labor v. uğraşmak
cause a false labor v. yalancı sancılara sebep olmak
trigger an early labor v. erken doğumu tetiklemek
labor for something v. bir şey için çalışmak
labor v. (gemi) denizde çalkalanmak
labor v. (taşıt) yavaş yavaş ilerlemek
go into labor v. doğumun başlaması (gebelikte)
labor v. sıkıntıya sokmak
labor v. yormak
labor v. yük olmak
labor v. zahmet vermek
labor v. ayrıntılar üzerinde fazlaca durmak
labor v. ince ince uğraşmak
labor v. ayrıntıya girmek
labor v. detaya girmek
labor v. zahmet çekmek
labor v. sıkıntıya dayanmak
labor v. (gemi/bot) sağa sola yalpalamak
labor [obsolete] v. vurmak
labor [obsolete] v. dövmek
labor [obsolete] v. emek vererek bir yere, konuma vb. getirmek
labor v. yavaş yavaş ilerlemek
labor-intensive adj. hizmet
labor-intensive adj. yoğun işgücü gerektiren
non-labor adj. emek içermeyen
non-labor adj. emek dışı
labor adj. işçi sınıfı ile ilgili
labor adj. işçilikle ilgili
labor adj. emekle ilgili
labor adj. çabayla ilgili
labor adj. işçiliği etkileyen
labor adj. işletmeyi etkileyen
labor-saving adj. iş gücünü azaltan
labor-saving adj. kolaylaştırıcı
Phrasals
labor over something v. bir şey üzerinde çok çaba sarf etmek/çalışmak
labor for someone v. birisi için çalışmak
labor at something v. bir şey üzerinde çok çalışmak
labor away (at something) v. (bir şeye) ara vermeksizin çalışmak
labor away (at something) v. (bir şey üzerinde) durup dinlenmeden çalışmak
labor away (at something) v. (bir işi) gayretle/azimle bitirmeye çalışmak
induce labor in v. suni sancı vermek
labor at v. üzerinde çok/sıkı çalışmak
labor at v. '-e çok/sıkı çalışmak
labor for v. için çalışmak
labor for (someone or something) v. (biri/bir şey) için özenle/sıkı bir şekilde çalışmak
labor for (something) v. (bir şey) için/uğruna çok çalışmak
labor for (something) v. (bir şey) için/uğruna canını dişine takmak
labor over v. üzerinde çok çaba sarf etmek/çalışmak
labor over v. yoğun emek harcamak/çalışmak
labor under (something) v. yanlış (bir şeye) yönlenmek
labor under (something) v. (bir şey) hayaline kapılmak
labor under (something) v. (bir şey) sanmak
labor under (something) v. (bir düşünceye/varsayıma) kendini kaptırmak
labor under (something) v. (yanlış inanışa) kapılmak
Phrases
we who labor here seek only the truth v. bizim burada vazifemiz gerçeği bulmak
respect for labor expr. emeğe saygı
Idioms
labor of hercules n. büyük çaba gerektiren iş/görev
labor of hercules n. büyük gayret isteyen iş/görev
labor of hercules n. çok zor iş/görev
labor of hercules n. çok güç iş/görev
labor of hercules n. meşakkatli iş/görev
labor of hercules n. zahmetli iş/görev
fruits of one's labor(s) n. emeklerinin meyvesi
labor of love n. hatır işi
a labor of love n. hatır için yapılan iş
labor of love n. hatır için yapılan iş
a labor of love n. zevk için yapılan iş
labor of hercules n. büyük çaba gerektiren iş/görev
labor of hercules n. büyük gayret isteyen iş/görev
labor of hercules n. çok zor iş/görev
labor of hercules n. çok güç iş/görev
labor of hercules n. meşakkatli iş/görev
labor of hercules n. zahmetli iş/görev
fruits of labor n. emeklerinin meyvesi
fruits of labor n. emeğin karşılığı
stoop labor n. bedensel çalışma
stoop labor n. eğilip kalkmayı gerektiren fiziksel iş
the fruits of (one's) labor n. (birinin) çalışmasının meyveleri
the fruits of (one's) labor n. emeğinin meyveleri/karşılığı
labor under an assumption v. bir düşünceye/varsayıma kendini kaptırmak
labor under an assumption v. bir düşünceye/varsayıma yanlış yere inanmak
induce labor in someone v. doğum sancılarını başlatmak için gerekli tıbbi girişimlerde bulunmak
induce labor in someone v. suni sancı vermek
have the fruits of one's labor v. yaptığı işin meyvesini almak
receive the fruits of one's labor v. yaptığı işin meyvesini almak
have the fruits of one's labor v. yaptıklarının meyvesini almak
receive the fruits of one's labor v. yaptıklarının meyvesini almak
labor under the illusion of/that v. -in hayaliyle yaşamak
labor under the illusion of/that v. -in yanılgısına düşmek
labor under the illusion of/that v. -in inancıyla yaşamak
labor under the delusion of/that [us] v. -in hayaliyle yaşamak
labor under the delusion of/that [us] v. '-in yanılgısıyla yaşamak
labor under the delusion of/that [us] v. '-in hayaline/yanılgısına kapılmak
labor under the delusion of/that [us] v. '-in hayaliyle/yanılgısıyla devam etmek
labor the point v. tekrar tekrar üstüne basmak
labor the point v. tekrar tekrar vurgulamak
labor the point v. aynı şey hakkında konuşup durmak
labor the point v. aynı şeyi/noktayı vurgulayıp durmak
labor the point v. sürekli aynı şeyi söylemek
labor the point v. aşırı derecede vurgulamak
labor the point v. bokunu çıkarmak
labor the point v. bir konu üzerinde fazla durmak
in labor expr. doğurmakta
Speaking
my wife is in labor expr. eşim doğum sancısı çekiyor
my wife is in labor expr. eşimin doğum sancısı başladı
I will not labor the point expr. işin ayrıntılarına girmeyeceğim
my wife is in labor expr. karımın doğum sancısı başladı
my wife is in labor expr. karımın doğum sancısı çekiyor
Trade/Economic
the american federation of labor and congress of industrial organizations n. amerikan emek federasyonu ve sanayi kuruluşları kongresi
outside labor n. açıktan istihdam
unfair labor practices n. adil olmayan işgücü uygulamaları
hard labor n. ağır iş cezası
hard labor n. ağır iş
manual labor n. amelelik
forced labor n. angarya
labor force idle n. atıl durumdaki işgücü
labor force n. beşeri sermaye
unskilled labor n. beceri sahibi olmayan işçi
labor saving technological progress n. belli bir yenilik veya buluş dolayısıyla aynı emek miktarının kullanılmasıyla daha yüksek bir üretim elde edilmesi
horizontal labor union n. belli bir alanda uzman olan işçilerin kurduğu sendika
labor n. beden yükümlülüğü
skilled labor n. beceri sahibi işçi
labor bill n. bir işin üretilmesi veya bitirilmesi için gereken standart çalışma saatleri listesi
regional division of labor n. bölgesel iş bölümü
unit labor in man-hours n. birim iş adam-saati
unit labor cost n. birim emek maliyet
unit cost of labor n. birim emek maliyeti
backward-bending labor supply curve n. bir firmanın fiyat ayarlamasının tüm diğer firmaların ürünlerinin talebine yaptığı makro ekonomik etki
regional division of labor n. bölgesel uzmanlaşma
bonded labor n. borçların para ile değil de doğrudan işcilik ve istihsal gücü ile ödenmesi
forced and compulsory labor n. cebri ve zorunlu çalışma
ministry of labor n. çalışma bakanlığı
labor conditions n. çalışma koşulları
labor n. çalışma
labor economics n. çalışma ekonomisi
ministry of labor and social security n. çalışma ve sosyal güvenlik bakanlığı
forced labor n. cebri çalıştırma
localization of labor n. coğrafi iş bölümü
hours of labor n. çalışma saatleri
labor legislation n. çalışma hukuku
labor economist n. çalışma ekonomisti
labor policy n. çalışma politikası
labor peace n. çalışma barışı
labor matters n. çalışma mevzuatına ilişkin hususlar
regional division of labor n. coğrafi iş bölümü
outside labor n. dışarıdan yapılan iş
external labor market n. dışsal emek piyasası
sue and labor charges n. dava ve emek masrafları
labor piracy n. daha yüksek ücretlerle başka kuruluşlardan işçi çekme
direct labor wage differences n. direkt işçilik ücret farkları
unskilled labor n. düz işçi
direct labor budget n. doğrudan işgücü bütçesi
productive labor n. direkt işçilik
direct labor cost n. direkt işgücü maliyeti
production labor n. direkt işçilik
vertical labor union n. dikey sendika
low-cost labor n. düşük maliyetli işgücü
nonproductive labor n. dolaylı işçilik
indirect labor n. dolaylı işçilik
indirect labor cost n. dolaylı işçi maliyeti
direct labor time differences n. direkt işçilik zaman farkları
non-productive labor n. dolaylı işçilik
direct labor n. doğrudan işçilik
direct labor n. direkt işçilik
contingent labor n. bağımlı emek
affective labor n. duygulanımsal emek
emotional labor n. duygusal emek
simple labor n. basit emek
surplus labor n. artık emek
pauper labor n. düşük ücretli emek
direct labor n. dolaysız emek
labor and solidarity day n. emek ve dayanışma günü
price of labor n. emeğin fiyatı
labor exchange n. emek borsası
indirect labor n. endirekt işçilik
marginal productivity of labor n. emeğin marjinal verimliliği
labor struggle n. emek mücadelesi
marginal product of labor n. emeğin marjinal ürünü
total product of labor n. emeğin toplam üretimi
labor process n. emek süreci
labor theory of value n. emek-değer teorisi
labor hoarding n. emek gömülemesi
agricultural labor productivity n. emek girdisi başına düşen tarımsal üretim
movement of labor n. emek hareketi
labor cost n. emek maliyeti
labor union n. emek birliği
labor hoarding n. emek stoklaması
labor emigration n. emek göçü
labor monoply n. emek tekeli
labor-intensive system n. emek yoğun sistem
free movement of labor n. emeğin serbest dolaşımı
turnover in the labor market n. emek piyasasında işçi döngüsü
labor/capital ratio n. emek/sermaye oranı
labor capital proportions n. emek/sermaye oranları
labor-scarce country n. emek kıt ülke
movement of labor n. emeğin hareketli olması
input of labor n. emek girdisi
labor saving technological progress n. emek tasarrufu sağlayan teknolojik gelişme
labor hoarding n. emek istifçiliği
labor market n. emek piyasası
labor intensive commodity n. emek-yoğun mal
free circulation of labor n. emeğin serbest dolaşımı
labor-augmenting technological progress n. emek geliştirici teknolojik ilerleme
value marginal product of labor n. emeğin marjinal ürün değeri
non-productive labor n. endirekt işçilik
labor-intensive commodity n. emek-yoğun mal
labor market discrimination n. emek piyasasında ayrımcılık
labor supply n. emek arzı
labor immobility n. emek hareketsizliği etkenleri
labor time n. emek süresi
labor capital ratio n. emek sermaye oranı
labor productivity n. emek verimliliği
labor abundant country n. emek zengin ülke
labor market flexibility n. emek piyasası esnekliği
labor turnover n. emek devir oranı
underutilization of labor n. emeğin eksik kullanımı
efficiency of labor n. emeğin üretimde verimliliği
mobility of labor n. emeğin hareketliliği
marginal disutility of labor n. emeğin marjinal yararsızlığı
labor theory of value n. emek değer teorisi
labor cost ratio n. emek maliyet oranı
pro-labor n. emekçi yanlısı
effective labor n. etkin emek
labor force n. faal nüfus
casualization of labor n. geçici ve standart dışı işlerin artması
casualization of labor n. geçici personelin sayısının artması
casualisation of labor n. geçici personelin sayısının artması
nonproductive labor n. faydalı olmayan işçilik
outside labor n. firma dışından görevlendirilen işçi
casualisation of labor n. geçici ve standart dışı işlerin artması
day labor n. gündelik iş
actual labor force n. gerçek işgücü
unfair labor practice n. haksız işgücü uygulamaları
actual labor force n. halen çalışsın veya çalışmasın iş arayan insanların sayısı
unfair labor practices n. haksız işgücü uygulamaları
termination of the labor contract n. hizmet akdinin feshi
labor company n. işçi şirketi
secondary labor markets n. ikincil emek piyasaları
labor rate variance n. işçilik fiyat farkı
supply of labor theory n. iş gücü arzı teorisi
labor-unions n. işçi sendikaları
labor department n. iş kısmı
labor organizations n. işçi örgütleri
labor safety officer n. iş güvenliği görevlisi
labor inspection n. iş denetimi
labor cost variance n. işçilik maliyet sapması
labor-force participation rate n. işgücü katılım oram
labor managed firm n. işçi yönetimli firma
labor relations n. işçi-işveren ilişkileri
labor cost n. işçilik
labor agreement n. iş sözleşmesi
penal clause in a labor/work contract n. iş sözleşmesinde cezai şart
labor code n. iş kanunu
labor protection n. işçi sağlığı korunması
labor party n. işçi partisi
bureau of labor statistics n. işçi istatistikleri bürosu
labor demand n. iş talebi
labor rate variance n. işçilik ücret farkı
labor efficiency variance n. işçilik verim sapması
labor turnover n. işçi giriş çıkış devri
labor market regulations n. işgücü piyasası düzenlemeleri
labor court n. iş mahkemesi
labor turnover n. işçi devir oranı
labor question n. işçi sorunu
labor contract n. iş sözleşmesi
labor market discrimination n. işgücü piyasasında ayırımcılık
internal labor market n. içsel emek piyasası
labor variance n. işgücü değişkenliği
labor turnover formula n. işçi devridaimi formülü
labor-saving machinery n. işçilik gücü azaltıcı makineler
labor rate variance n. işçilik ücret sapması
labor n. işçi sınıfı
labor market n. iş piyasası
labor laws and legislation n. iş hukuku
labor policy n. işçilere yönelik politikalar
labor union n. iş birliği
labor summary sheet n. işçi icmal tablosu
labor unrest n. işçi huzursuzluğu
labor and worker safety n. iş ve işçi güvenliği
labor day n. işçi ve emekçi bayramı
labor union contract n. işçi sendikası sözleşmesi
labor n. işçiler
labor budget n. işgücü bütçesi
labor contract n. işgücü sözleşmesi
labor relations n. işçi-işveren ilişkileri toplu sözleşme görüşmeleri vb
labor turnover n. işgücü devri
labor day n. iş günü
labor supply n. işgücü arzı
division of labor n. işbölümü
labor piracy n. işçi korsanlığı
cost savings in labor n. işçilik maliyetlerinin düşürülmesi
efficiency units of labor n. işgücü etkinlik birimleri
wage elasticity of labor supply n. işgücü arzının ücret esnekliği
labor exchange n. işçi bulma kurumu
labor agreement n. iş anlaşması
labor abundant country n. işgücü bol ülke
labor law n. iş kanunu
labor unions and mass media n. işçi sendikaları ve kitle iletişim araçları
labor laws n. iş yasaları
labor act n. iş yasası
labor exchange n. iş ve işçi bulma kurumu
labor court n. işçi-işveren ilişkilerine bakan mahkeme
labor cost control n. işgücü maliyeti kontrolü
labor indemnity n. işçi tazminatı
labor scarce country n. işgücü kıt ülke
labor productivity n. iş verimliliği
labor dispute n. iş anlaşmazlığı
labor leader n. işçi lideri

Bedeutungen, die der Begriff "labor ..." mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 1 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Medical
labor labour n.