lethal - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
lethal ölümcül adj.
  • High production costs are lethal for the farmers.
  • Yüksek üretim maliyetleri çiftçiler için ölümcül oluyor.
  • Landmines are a lethal threat daily in many dozens of countries.
  • Kara mayınları her gün onlarca ülkede ölümcül bir tehdit oluşturmaktadır.
  • The combination of high temperatures, poor ventilation, overcrowding and lack of water can be lethal.
  • Yüksek sıcaklıklar, kötü havalandırma, aşırı kalabalık ve su eksikliğinin birleşimi ölümcül olabilir.
Show More (11)
lethal öldürücü adj.
  • This drug can be lethal for children under fourteen.
  • Bu ilaç on dört yaşın altındaki çocuklar için öldürücü olabilir.
  • Smoking may be lethal.
  • Sigara içmek öldürücü olabilir.
  • Daffodils contain a toxic alkaloid that may even be lethal when ingested in high quantities.
  • Nergis, yüksek miktarlarda alındığında öldürücü bile olabilen zehirli bir alkaloid içerir.
Show More (0)