1 |
live up to |
beklentilerini karşılamak |
v. |
|
- I hope that we will live up to his expectations in the months and years ahead.
- Önümüzdeki aylarda ve yıllarda onun beklentilerini karşılayacağımızı umuyorum.
- It lives up to the expectations the citizens have of us.
- Vatandaşların bizden beklentilerini karşılıyor.
- The EU institutions must show citizens that they are prepared to live up to their expectations.
- AB kurumları vatandaşlarına beklentilerini karşılamaya hazır olduklarını göstermelidir.
- Europe must live up to the world's expectations of it.
- Avrupa, dünyanın kendisinden beklentilerini karşılamalıdır.
- The EU institutions must show citizens that they are prepared to live up to their expectations.
- AB kurumları vatandaşlara beklentilerini karşılamaya hazır olduklarını göstermelidir.
- Tom didn't live up to Mary's expectations.
- Tom, Mary'nin beklentilerini karşılayamadı.
- I couldn't live up to his expectations.
- Onun beklentilerini karşılayamadım.
- Tom will never live up to his parents' expectations.
- Tom asla ailesinin beklentilerini karşılayamayacak.
- He will live up to his father's expectations.
- Babasının beklentilerini karşılayacaktır.
- Tom couldn't live up to Mary's expectations.
- Tom, Mary'nin beklentilerini karşılayamadı.
- He tried very hard to live up to his parents expectations.
- Ebeveynlerinin beklentilerini karşılamak için çok çabaladı.
- I've been trying to live up to my father's expectations.
- Babamın beklentilerini karşılamaya çalışıyordum.
- Tom tried hard to live up to his parents' expectations.
- Tom ailesinin beklentilerini karşılamak için çok uğraştı.
- He will never live up to his parent's expectations.
- Asla ailesinin beklentilerini karşılayamaz.
Show More (11)
|
2 |
live up to |
ulaşmak |
v. |
|
- Obviously it does not live up to its stated ambitions.
- Açıkça görüldüğü üzere bu ilke belirtilen amaçlarına ulaşamamaktadır.
- Obviously it does not live up to its stated ambitions.
- Açıkça görüldüğü üzere, bu ilke belirtilen amaçlarına ulaşamamaktadır.
- I just want to make sure you live up to your end of the bargain.
- Ben sadece senin pazarlığın sonuna ulaşmanı kesinleştirmek isterim.
- I hope we can live up to your expectations.
- Umarım istediğin hayat standartlarına ulaşırız.
- We have a lot to live up to.
- Ulaşacak çok şeyimiz var.
Show More (2)
|