|
- Medicine man Hoo Sateow from Thailand has the world's documented longest hair at 16' 11 long.
- Taylandlı şifacı Hoo Sateow 16' 11 uzunluğuyla dünyanın belgelenmiş en uzun saçına sahip.
- Long hair is out of fashion.
- Uzun saçın modası geçti.
- She had long hair last year.
- Geçen yıl uzun saçları vardı.
- He has long hair and wears jeans.
- Uzun saçları var ve kot pantolon giyiyor.
- He had long hair last year.
- Geçen yıl uzun saçları vardı.
- Tom has long hair and wears glasses.
- Tom'un uzun saçları var ve gözlük takıyor.
- Does he have long hair?
- Uzun saçlı mı?
- Mary usually wears her long hair in pigtails.
- Mary genellikle uzun saçlarını atkuyruğu yapar.
- The girl with long hair is Mary.
- Uzun saçlı kız Mary'dir.
- She has long hair.
- Uzun saçları var.
- Tom had long hair when I first met him.
- Onunla ilk tanıştığımda Tom'un uzun saçları vardı.
- Jessie's long hair was completely wet.
- Jessie'nin uzun saçları tamamen ıslaktı.
- Tom plays guitar and has long hair.
- Tom gitar çalıyor ve uzun saçlı.
- Both Tom and Mary have long hair.
- Hem Tom hem de Mary uzun saça sahip.
- Neither Tom nor Mary has long hair.
- Ne Tom'un ne de Mary'nin uzun saçı var.
- That girl who has long hair is Judy.
- Uzun saçlı kız Judy'ydi.
- I liked Tom better with longer hair.
- Tom'un uzun saçlı halini daha çok sevdim.
- That girl who has long hair is Judy.
- Uzun saçlı o kız Judy'dir.
- I've got long hair.
- Uzun saçlarım var.
- I'm often mistaken for a girl because I have long hair.
- Uzun saçlarım olduğu için sık sık kız sanılıyorum.
- The girl with the long hair is Mary.
- Uzun saçlı kız Mary.
- Tom, which do you prefer, girls with long hair or girls with short hair?
- Tom, hangisini tercih edersin, uzun saçlı kızları mı yoksa kısa saçlı kızları mı?
- Maria has long hair.
- Maria'nın uzun saçı var.
- I've got long hair.
- Uzun saçım var.
- Marian and Harry have long hair.
- Marian and Harry'nin uzun saçı var.
- Jessie's long hair was completely wet.
- Jessie'nin uzun saçı tamamen ıslaktı.
- Her long hair blew in the wind.
- Onun uzun saçları rüzgârda uçuştu.
- Does he have long hair?
- Onun uzun saçı var mı?
- She has very long hair.
- Onun çok uzun saçları var.
- Her long hair blew in the wind.
- Uzun saçları rüzgarda savruldu.
- Look at the girl with the long hair there.
- Şuradaki uzun saçlı kıza bak.
- The girl with the long hair is Mary.
- Uzun saçlı kızın adı Mary.
- What long hair you've got!
- Ne uzun saçın var!
- I think you were better looking with long hair.
- Sanırım uzun saçla daha iyi görünüyordun.
- I used to have very long hair.
- Eskiden çok uzun saçlarım vardı.
- She has long hair.
- O uzun saçlı.
- I have long hair.
- Uzun saçlarım var.
- I have very long hair.
- Çok uzun saçlarım var.
- Tom had long hair last year.
- Tom'un geçen sene uzun saçları vardı.
- Look at the girl with the long hair.
- Uzun saçlı kıza bak.
- He had long hair.
- Uzun saçı vardı.
- He has long hair and wears jeans.
- Uzun saçı var ve pantolon giyer.
- Tom has long hair.
- Tom'un uzun saçları var.
- Tom has long hair, which he wears in a ponytail.
- Tom'un at kuyruğu yaptığı uzun saçları var.
- He has long hair.
- Onun uzun saçı var.
- Does Tom have long hair?
- Tom'un uzun saçı var mı?
- Tom has long hair and wears glasses.
- Tom'un uzun saçı var ve gözlük takar.
- I think you were better looking with long hair.
- Bence uzun saçlıyken daha yakışıklıydın.
- I saw a girl with long hair.
- Ben uzun saçlı bir kız gördüm.
- He had long hair.
- Uzun saçlıydı.
- Both Tom and Mary have long hair.
- Hem Tom hem de Mary'nin uzun saçı var.
- Her long hair was completely wet.
- Uzun saçları tamamen ıslaktı.
- Tom has long hair.
- Tom'un uzun saçı var.
- I've got long hair.
- Benim uzun saçım var.
- Tom, do you like long hair or short hair on girls?
- Tom, kızlarda uzun saçı mı yoksa kısa saçı mı seversin?
- Mary has beautiful long hair.
- Mary'nin uzun saçları çok güzel.
- Long hair is such a bother.
- Uzun saç çok can sıkıcı.
- He has long hair.
- Uzun saçları var.
- Both Mary and Alice have very long hair.
- Hem Mary hem de Alice'in çok uzun saçları var.
- Tom had long hair last year.
- Tom'un geçen sene uzun saçı vardı.
- I saw Mary talking with a young man who had long hair.
- Mary'yi uzun saçlı genç bir adamla konuşurken gördüm.
- Her long hair covered half her face.
- Onun uzun saçı yüzünün yarısını örttü.
- Tom, which do you prefer, girls with long hair or girls with short hair?
- Tom, hangisini tercih edersin, uzun saçlı kızları mı kısa saçlı kızları mı?
- Both Tom and Mary have long hair.
- Hem Tom'un hem de Mary'nin uzun saçları var.
- Long hair is a pain.
- Uzun saç tam bir baş belası.
- What long hair you've got!
- Ne kadar uzun saçların var!
- Long hair is out of fashion now.
- Uzun saç artık moda değil.
- I saw a girl with long hair.
- Uzun saçlı bir kız gördüm.
- Long hair is such a bother.
- Uzun saç, böyle bir sıkıntıdır.
- The girl with long hair is Mary.
- Uzun saçlı kızın adı Mary.
- You have long hair.
- Uzun saçların var.
- She had long hair last year.
- Onun geçen yıl uzun saçı vardı.
- She has very long hair.
- Çok uzun saçları var.
- Look at the girl with the long hair there.
- Oradaki uzun saçlı kıza bak.
- Her long hair covered half her face.
- Uzun saçları yüzünün yarısını kapatıyordu.
- Does Tom still have long hair?
- Tom'un hâlâ uzun saçları var mı?
- Long hair is out of fashion now.
- Uzun saç şimdi moda değil.
- Her long hair was completely wet.
- Onun uzun saçı tamamen ıslaktı.
Show More (75)
|