long-lasting - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
long-lasting uzun ömürlü adj.
  • The resistance of peace-loving grass-roots forces will be equally long-lasting.
  • Barışsever halk güçlerinin direnişi de aynı şekilde uzun ömürlü olacaktır.
  • Usually, seagulls make long-lasting couples.
  • Genellikle martılar uzun ömürlü çiftler oluştururlar.
  • Usually, seagulls make long-lasting couples.
  • Deniz martıları genellikle uzun ömürlü çiftler oluştururlar.
Show More (0)