long-lived - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
long-lived uzun ömürlü adj.
  • These substances are long-lived and bio-accumulative.
  • Bu maddeler uzun ömürlüdür ve biyolojik olarak birikim yaparlar.
  • These substances are long-lived and bio-accumulative.
  • Bu maddeler uzun ömürlü ve biyolojik olarak birikimlidir.
Show More (-1)