|
- Tom and Mary both looked worried.
- Tom ve Mary'nin her ikisi de endişeli görünüyorlardı.
- They look worried.
- Onlar endişeli görünüyorlar.
- Judging by her expression, she looked worried.
- Onun ifadesine bakılırsa o endişeli görünüyordu.
- Judging by her expression, she looked worried.
- İfadesine bakılırsa endişeli görünüyordu.
- She looks worried.
- Endişeli görünüyor.
- Everyone looks worried.
- Herkes endişeli görünüyordu.
- She looked worried about her school report.
- Okul karnesi hakkında endişeli görünüyordu.
- Everybody else looks worried.
- Diğer herkes endişeli görünüyor.
- Tom and Mary look worried.
- Tom ve Mary endişeli görünüyor.
- Tom and Mary both looked worried.
- Tom ve Mary endişeli görünüyorlardı.
- The doctor looks worried.
- Doktor endişeli görünüyor.
- Everybody else looks worried.
- Başka herkes endişeli görünüyor.
- They look worried.
- Endişeli görünüyorlar.
- Tom noticed that Mary looked worried.
- Tom Mary'nin endişeli göründüğünü fark etti.
- Tom tried not to look worried.
- Tom endişeli görünmemeye çalıştı.
- Tom noticed that Mary looked worried.
- Tom, Mary'nin endişeli göründüğünü fark etti.
- Tom said I looked worried.
- Tom endişeli göründüğümü söyledi.
- Even Tom looked worried.
- Tom bile endişeli görünüyordu.
- Do I look worried?
- Endişeli görünüyor muyum?
- Tom looks worried now.
- Tom şimdi endişeli görünüyor.
- Tom didn't look worried.
- Tom endişeli görünmüyordu.
- She looked worried about her school report.
- Okul karnesi için endişeli görünüyordu.
- Tom suddenly looked worried.
- Tom birden endişeli göründü.
- Tom looked worried about the result of an English test.
- Tom İngilizce sınavının sonucu hakkında endişeli görünüyordu.
- Tom looks worried, too.
- Tom da endişeli görünüyor.
- Tom looks worried.
- Tom endişeli görünüyor.
- Tom looked worried.
- Tom endişeli görünüyordu.
- Tom and Mary look worried.
- Tom ve Mary endişeli görünüyorlar.
Show More (25)
|