|
- She has lovers for every day of the week.
- Haftanın her günü için sevgilisi var.
- Lovers who are truly in love do not write down their happiness.
- Gerçekten aşık olan sevgililer mutluluklarını yazmazlar.
- Do you have lovers?
- Sevgilin var mı?
- She's got lovers for every day of the week.
- Haftanın her günü için sevgilisi var.
- He's one of her many lovers.
- Onun birçok sevgilisinden biri.
- The people who come on the Maury Povich show often make pretentious claims about their lovers cheating on them.
- Maury Povich'in programına çıkan insanlar genellikle sevgililerinin kendilerini aldattığına dair büyük iddialarda bulunurlar.
- The two lovers sat face to face, drinking tea.
- İki sevgili yüz yüze oturmuş çay içiyorlardı.
- The two lovers swore to love each other for eternity.
- İki sevgili birbirlerini sonsuza kadar seveceklerine yemin ettiler.
- We're friends, not lovers.
- Biz arkadaşız, sevgili değil.
- Are Tom and Mary lovers?
- Tom ve Mary sevgili mi?
- We are both their lovers.
- İkimiz de onların sevgilisiyiz.
- Tom and Mary are not only lovers, but are also best friends.
- Tom ve Mary sadece sevgili değil, aynı zamanda çok iyi arkadaşlar.
- Io was one of the lovers of Zeus and was transformed into a cow by him.
- İo, Zeus'un sevgililerinden biriydi ve onun tarafından bir ineğe dönüştürüldü.
- Fadil and Layla became friends, then they became lovers.
- Fadıl ve Layla arkadaş oldular, sonra da sevgili haline geldiler.
- Both of us are their lovers.
- İkimiz de onların sevgilileriyiz.
Show More (12)
|
|
- Our lovers will be everywhere, for we ourselves are love.
- Aşıklarımız her yerde olacak, çünkü kendimiz de aşkız.
- Lovers see only themselves in the world, but they forget that the world sees them.
- Aşıklar dünyada sadece kendilerini görürler, ama dünyanın onları gördüğünü unuturlar.
- The lovers walked arm-in-arm.
- Aşıklar kol kola yürüdüler.
- Are Tom and Mary lovers?
- Tom ve Mary aşıklar mı?
- Tom and Mary are dog lovers, and have their pooch groomed once a month.
- Tom ve Mary köpek aşıklarıdır, ve köpeklerine ayda bir bakım yaptırırlar.
- The lovers reluctantly parted.
- Aşıklar isteksizce ayrıldılar.
- We are both their lovers.
- Her ikimiz de onların aşıklarıyız.
- The lovers exchanged numerous letters.
- Aşıklar çok sayıda mektuplaştı.
- Io was one of the lovers of Zeus and was transformed into a cow by him.
- Io, Zeus'un aşıklarından biriydi ve onun tarafından bir ineğe dönüştürüldü.
- The French are better lovers than the Germans.
- Fransızlar Almanlardan daha iyi aşıktır.
- Lovers see only themselves in the world, but they forget that the world sees them.
- Aşıklar dünyada yalnızca kendilerini görüyorlar, ancak dünyanın kendilerini gördüğünü unutuyorlar.
- We're friends, not lovers.
- Biz aşık değiliz, arkadaşız.
- The two lovers swore to love each other for eternity.
- İki aşık, birbirlerini sonsuza kadar sevmeye and içtiler.
- The lovers reluctantly parted.
- Aşıklar isteksizce ayrıldı.
Show More (11)
|
