|
- Tom makes friends everywhere he goes.
- Tom gittiği her yerde arkadaş edinir.
- Tom makes friends everywhere he goes.
- Tom gittiği her yerde arkadaşlar edinir.
- It's a great way to make friends.
- Arkadaş edinmek için harika bir yol.
- Tom makes friends easily.
- Tom kolayca arkadaşlar edinir.
- Sami likes making friends.
- Sami arkadaş edinmekten hoşlanır.
- Tom had a hard time making friends.
- Tom arkadaş edinmekte zorluk çekiyordu.
- I never stay anywhere long enough to make friends.
- Hiçbir yerde arkadaş edinecek kadar uzun kalamıyorum.
- He knows the art of making friends.
- Arkadaş edinme sanatını bilir.
- Layla was unable to make friends.
- Leyla arkadaşlar edinemedi.
- He knows the art of making friends.
- Arkadaş edinme sanatını biliyor.
- Tom found it difficult to make friends.
- Tom arkadaş edinmekte zorlandı.
- It's easy to make friends, but hard to get rid of them.
- Arkadaş edinmek kolaydır, ama onlardan kurtulmak zordur.
- Tom doesn't seem to be interested in making friends.
- Tom arkadaş edinmekle ilgileniyor gibi görünmüyor.
- Layla was unable to make friends.
- Layla arkadaş edinemiyordu.
- Tom did not make friends as easily as Mary.
- Tom Mary kadar kolay şekilde arkadaş edinmedi.
- Have you made friends?
- Arkadaşlar edindin mi?
- You're good at making friends.
- Arkadaş edinmede iyisin.
- It's easy for Tom to make friends.
- Tom için arkadaş edinmek kolay.
- Making friends is easy when you're young.
- Gençken arkadaş edinmek kolaydır.
- He didn't seem interested in making friends.
- O arkadaş edinmekle ilgileniyor gibi görünmüyordu.
- I don't know how to make friends anymore.
- Artık nasıl arkadaş edineceğimi bilmiyorum.
- Tom has trouble making friends.
- Tom arkadaş edinmekte zorlanıyor.
- She doesn't seem interested in making friends.
- Arkadaş edinmekle ilgileniyor gibi görünmüyor.
- I tried to make friends.
- Arkadaş edinmeye çalıştım.
- Tom found it hard to make friends.
- Tom arkadaş edinmeyi zor buldu.
- It's easy for Tom to make friends.
- Tom'un arkadaşlar edinmesi kolaydır.
- He doesn't seem interested in making friends.
- O arkadaş edinmekle ilgileniyor gibi görünmüyor.
- I'm not here to make friends.
- Buraya arkadaş edinmeye gelmedim.
- Tom makes friends easily.
- Tom kolayca arkadaş edinir.
- Tom had a hard time making friends.
- Tom arkadaş edinmekte güçlük çekiyordu.
- Making friends is simple for guys.
- Arkadaş edinmek erkekler için kolaydır.
- Tom didn't seem interested in making friends.
- Tom arkadaş edinmekle ilgilenmiyor gibiydi.
- It's easy for him to make friends.
- Onun için arkadaş edinmek kolay.
- Making friends isn't easy.
- Arkadaş edinmek kolay bir şey değil.
- Tom made friends very quickly.
- Tom çok hızlı bir şekilde arkadaşlar edindi.
- Mary didn't seem interested in making friends.
- Mary arkadaş edinmekle ilgilenmiyor gibiydi.
- Tom isn't very good at making friends.
- Tom arkadaş edinme konusunda pek iyi değil.
- When they moved to the town, they found it easy to make friends.
- Kasabaya taşındıklarında kolay arkadaş edindiler.
- It's a good way to make friends.
- Arkadaş edinmek için iyi bir yol.
- Tom made friends very quickly.
- Tom çok çabuk arkadaş edindi.
- Tom didn't make friends as easily as Mary.
- Tom, Mary kadar kolay arkadaş edinemedi.
- Tom had trouble making friends.
- Tom arkadaş edinmekte zorlandı.
- He didn't seem interested in making friends.
- Arkadaş edinmekle ilgilenmiyor gibiydi.
- Have you made friends?
- Arkadaş edindiniz mi?
- Tom isn't very good at making friends.
- Tom arkadaş edinmekte çok iyi değil.
- He found it hard to make friends.
- Arkadaş edinmeyi zor buldu.
- Making friends isn't easy.
- Arkadaş edinmek kolay değildir.
- Tom did not make friends as easily as Mary.
- Tom, Mary kadar kolay arkadaş edinemedi.
- Children always find a reason to make friends.
- Çocuklar her zaman arkadaş edinmek için bir neden bulurlar.
- It isn't easy to make friends.
- Arkadaş edinmek kolay değildir.
- I don't know how to make friends anymore.
- Artık arkadaş edinmeyi bilmiyorum.
- It's easy for her to make friends.
- Onun için arkadaş edinmek kolay.
- Did you make friends in Australia?
- Avustralya'da arkadaş edindin mi?
- Tom doesn't make friends easily.
- Tom kolay kolay arkadaş edinmez.
- She doesn't seem interested in making friends.
- O arkadaş edinmekle ilgileniyor gibi görünmüyor.
- I don't make friends easily.
- Kolay arkadaş edinmem.
- Mary didn't seem interested in making friends.
- Mary arkadaş edinmekle ilgili görünmüyordu.
- He is not very fast at making friends.
- Arkadaş edinme konusunda çok hızlı değil.
- I've forgotten how to make friends.
- Nasıl arkadaş edinileceğini unuttum.
- Tom found it difficult to make friends.
- Tom arkadaş edinmeyi zor buldu.
- Making friends is simple for guys.
- Erkekler için arkadaş edinmek kolaydır.
- Tom is good at making friends.
- Tom arkadaş edinmekte iyidir.
- It isn't easy to make friends.
- Arkadaş edinmek kolay bir şey değil.
- I'm not here to make friends.
- Arkadaş edinmek için burada değilim.
- Sami likes making friends.
- Sami arkadaş edinmeyi seviyor.
- Are you making friends here?
- Burada arkadaş ediniyor musun?
- Tom doesn't make friends easily.
- Tom kolayca arkadaşlar edinmez.
- Tom didn't seem interested in making friends.
- Tom arkadaş edinmekle ilgileniyor gibi görünmüyordu.
- Tom had a hard time making friends.
- Tom arkadaş edinmekte zorlanıyordu.
- He doesn't seem interested in making friends.
- Arkadaş edinmekle ilgilenmiyor gibi görünüyor.
- Tom didn't make friends as easily as Mary.
- Tom Mary kadar kolay şekilde arkadaş edinmedi.
- You're good at making friends.
- Arkadaş edinmekte iyisin.
Show More (69)
|