|
- The prospects for new jobs are very limited because those who are made redundant are often older, unqualified workers.
- İşten çıkarılanlar genellikle yaşlı ve vasıfsız işçiler olduğu için yeni iş olanakları çok sınırlıdır.
- The question was raised of including compensation if the employee is made redundant.
- Çalışanın işten çıkarılması durumunda tazminatın dahil edilmesi sorusu gündeme geldi.
- The only social measure in this report is, therefore, that workers must be warned when they will be made redundant.
- Dolayısıyla bu raporda yer alan tek sosyal önlem, işçilerin işten çıkarılacakları zaman uyarılmaları gerektiğidir.
- She has been made redundant.
- İşten çıkarıldı.
- Soldiers currently in theatre will not be made redundant.
- Şu anda görevde olan askerler işten çıkarılmayacak.
- He has been made redundant.
- İşten çıkarıldı.
- Soldiers currently in theatre will not be made redundant.
- Şu anda tiyatroda olan askerler işten çıkarılmayacak.
Show More (4)
|