make sense - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
make sense mantıklı olmak v.
  • We will work with them and are of course already in contact with them, as this makes sense.
  • Onlarla birlikte çalışacağız ve elbette bu mantıklı olduğu için onlarla zaten temas halindeyiz.
  • In particular, it would make sense to set up an investment agency that could lay the financial foundations for this.
  • Özellikle de bunun için mali temelleri atabilecek bir yatırım ajansının kurulması mantıklı olacaktır.
  • We must convince our counterparts, especially our Russian counterparts, that this makes sense.
  • Muhataplarımızı, özellikle de Rus muhataplarımızı bunun mantıklı olduğuna ikna etmeliyiz.
Show More (42)
make sense mantıklı gelmek v.
  • It appears to make sense to me.
  • Bu bana mantıklı geliyor.
  • It appears to make sense to me.
  • Bana mantıklı geliyor.
  • It didn't make sense to me.
  • Bana mantıklı gelmedi.
Show More (39)
make sense anlam ifade etmek v.
  • These stories no longer make sense, which makes them depressing.
  • Bu hikayeler artık bir anlam ifade etmiyor, bu da onları iç karartıcı hale getiriyor.
  • By just putting a noun with an adjective you cannot always make sense.
  • Bir sıfatın yanına sadece bir isim koyarak her zaman bir anlam ifade edemezsiniz.
  • Did what Tom say make sense?
  • Tom'un söylediği bir anlam ifade ediyor mu?
Show More (9)
make sense mantıklı görünmek v.
  • This doesn't seem to make sense.
  • Burası mantıklı görünmüyor.
  • Nothing seems to make sense anymore.
  • Hiçbir şey artık mantıklı görünmüyor.
  • That seems to make sense.
  • Mantıklı görünüyor.
Show More (0)
make sense anlam kazanmak v.
  • When I found my true identity, my life began to make sense.
  • Gerçek kimliğimi bulduğumda, hayatım anlam kazanmaya başladı.
Show More (-2)
make sense anlam taşımak v.
  • This doesn't make sense to me.
  • Bu benim için bir anlam taşımıyor.
Show More (-2)
make sense anlamlı gelmek v.
  • It's all beginning to make sense.
  • Bunun hepsi anlamlı gelmeye başlıyor.
Show More (-2)