mastery - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
mastery ustalık n.
  • Use makes mastery.
  • Kullanmak ustalık getirir.
  • The two candidates are struggling for mastery.
  • İki aday ustalık için mücadele ediyorlar.
  • Tom tried to pass Mary's shit tests using his amused mastery.
  • Tom, Mary'nin boktan testlerini eğlendirici ustalığını kullanarak geçmeye çalıştı.
Show More (1)
mastery kontrol n.
  • Regular and intense exercises enable ballet dancers to have incredible mastery over their bodies.
  • Düzenli ve yoğun egzersiz, baletlerin kendi vücutları üzerinde inanılmaz bir kontrole sahip olmalarını sağlar.
Show More (-2)
mastery egemenlik n.
  • Smartphones now have total mastery over human life.
  • Akıllı telefonlar artık insan hayatı üzerinde tam bir hakimiyet kurmuş durumda.
Show More (-2)
mastery hakimiyet n.
  • Mastery of IT is nowadays required in most professions.
  • Günümüzde çoğu meslekte bilişim teknolojilerine hakimiyet şart koşuluyor.
Show More (-2)
mastery hakim olma n.
  • Many people say that learning a foreign language requires mastery of vocabulary and grammar.
  • Birçok insan yabancı dil öğrenmenin kelime ve dilbilgisine hakim olmayı gerektirdiğini söyler.
Show More (-2)