medicine - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
medicine ilaç n.
  • You should take this medicine twice a day said the doctor.
  • Doktor dedi ki, bu ilacı günde iki kez almalıymışsın.
  • We are among those who draw attention to the issue of access to medicines.
  • İlaca erişim konusuna dikkat çekenler arasındayız.
  • Finally, we must single-mindedly uphold the ban on advertising medicines.
  • Son olarak, ilaçların reklamının yapılmasına ilişkin yasağı kararlılıkla sürdürmeliyiz.
Show More (599)
medicine tıp n.
  • Even today, modern medicine fails in providing a proper cure for cancer.
  • Bugün bile modern tıp kansere uygun bir tedavi sunmakta başarısız.
  • It has implications for farming, nutrition, the environment, and, of course, medicine and the treatment of illness.
  • Bu durumun tarım, beslenme, çevre ve tabii ki tıp ve hastalıkların tedavisi üzerinde etkileri olacaktır.
  • Therapeutic cloning opens up a whole new area for human knowledge and medicine.
  • Terapötik klonlama, insan bilgisi ve tıbbı için yepyeni bir alan açmaktadır.
Show More (50)
medicine doktorluk n.
  • Sami was practising medicine without a license.
  • Sami ruhsatsız doktorluk yapıyordu.
  • My father practices medicine.
  • Babam doktorluk yapıyor.
  • Tom shouldn't be practicing medicine.
  • Tom doktorluk yapmamalı.
Show More (3)
medicine hekimlik n.
  • He practices medicine.
  • Hekimlik yapıyor.
Show More (-2)