| 1 |
misconception |
yanlış anlama |
n. |
|
- This is, in fact, a reaction to a second common misconception.
- Bu aslında ikinci bir yaygın yanlış anlamaya karşı bir tepkidir.
- There are many misconceptions about this technique.
- Bu teknik hakkında pek çok yanlış anlama var.
- There are many misconceptions about this technique.
- Bu teknikle ilgili pek çok yanlış anlama var.
- This is a common misconception.
- Bu yaygın bir yanlış anlamadır.
- I always have misconceptions, too.
- Benim de her zaman yanlış anlamalarım vardır.
- She published her article on common misconceptions to her personal blog.
- Yaygın yanlış anlamalar hakkındaki makalesini kişisel blogunda yayınladı.
Show More (3)
|
| 2 |
misconception |
yanlış fikir |
n. |
|
- Most people in underdeveloped countries have misconceptions about life in developed countries.
- Az gelişmiş ülkelerdeki insanların çoğunun gelişmiş ülkelerdeki yaşamla ilgili yanlış fikirleri vardır.
- Having misconceptions of what mathematics is is even more ordinary than not knowing how to spell my name.
- Matematiğin ne olduğu hakkında yanlış fikirlere sahip olmak, ismimi nasıl heceleyeceğimi bilmemekten bile daha sıradan.
Show More (-1)
|
| 3 |
misconception |
yanlış kanı |
n. |
|
- There is a common misconception that this is a protectionist agenda.
- Bunun korumacı bir gündem olduğuna dair yaygın bir yanlış kanı vardır.
Show More (-2)
|
