moisten - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
moisten nemlenmek v.
  • The rain falls and moistens the trees.
  • Yağmur yağıyor ve ağaçları nemlendiriyor.
  • She moistened her lips with a sip of water.
  • O bir yudum su ile dudaklarını nemlendirdi.
  • The rain falls and moistens the trees.
  • Yağmur yağar ve ağaçları nemlendirir.
Show More (3)
moisten ıslatmak v.
  • Tom moistened his lips.
  • Tom dudaklarını ıslattı.
  • Mary moistened her lips.
  • Mary dudaklarını ıslattı.
Show More (-1)