|
- We are in favour of the political solution that Moscow also supports, but the results still seem poor.
- Moskova'nın da desteklediği siyasi çözümden yanayız ancak sonuçlar hala zayıf görünüyor.
- In this regard the ball is very much in Moscow's court.
- Bu bağlamda top büyük ölçüde Moskova'nın sahasında.
- This should, above all, be the clear message from Brussels to Moscow at this time.
- Şu anda Brüksel'den Moskova'ya verilecek açık mesaj her şeyden önce bu olmalıdır.
- People of Kaliningrad expect much from EU, but little from Moscow.'
- Kaliningrad halkı AB'den çok şey bekliyor ama Moskova'dan çok az şey bekliyor.
- Its failure to be adopted was, as you know, described by Moscow as a 'triumph of good sense'.
- Bildiğiniz gibi bu kararın kabul edilmemesi Moskova tarafından "sağduyunun zaferi" olarak nitelendirildi.
- Over and over again, Moscow uses the fight against terrorism as an argument for justifying everything.
- Moskova, terörle mücadeleyi her şeyi meşrulaştırmak için bir argüman olarak tekrar tekrar kullanıyor.
- The leaders in Moscow much prefer the idea of turning Channel 6 into a special sports channel.
- Moskova'daki liderler Kanal 6'yı özel bir spor kanalına dönüştürme fikrini daha çok tercih ediyor.
- People of Kaliningrad expect much from EU, but little from Moscow.
- Kaliningrad halkı AB'den çok şey, Moskova'dan ise çok az şey bekliyor.
- It is not possible for Moscow to dictate solutions.
- Moskova'nın çözümleri dikte etmesi mümkün değil.
- Last month, his sentence was confirmed by the Military Collegium of the Russian Supreme Court in Moscow.
- Geçen ay, cezası Moskova'daki Rus Yüksek Mahkemesi Askeri Collegium tarafından onaylandı.
- Its failure to be adopted was, as you know, described by Moscow as a 'triumph of good sense'.
- Bildiğiniz gibi bu kararın kabul edilmemesi Moskova tarafından 'sağduyunun zaferi' olarak nitelendirildi.
- This is also self-evident, even to the politicians in Moscow with responsibility for the situation.
- Bu, Moskova'da durumdan sorumlu olan politikacılar için bile apaçık ortadadır.
- You see, Belgrade can be bombed, but not Moscow, Beijing or Ankara.
- Belgrad bombalanabilir ama Moskova, Pekin ya da Ankara bombalanamaz.
- Examples of this are agreement on projects of common interest and the energy technology centre in Moscow.
- Buna örnek olarak ortak çıkar projelerine ilişkin anlaşmalar ve Moskova'daki enerji teknoloji merkezi gösterilebilir.
- The international community has been actively following the developments and the initiatives of Moscow.
- Uluslararası toplum Moskova'daki gelişmeleri ve girişimleri aktif bir şekilde takip etmektedir.
- The deceit is partly the product of official government propaganda in Moscow.
- Bu aldatmaca kısmen Moskova'daki resmi hükümet propagandasının ürünüdür.
- How to deal with the ambivalence of Moscow's policy?
- Moskova'nın politikasındaki kararsızlıkla nasıl başa çıkılır?
- This same right is enjoyed by Moscow, Paris, London and Washington.
- Aynı hak Moskova, Paris, Londra ve Washington tarafından da kullanılmaktadır.
- Last month, his sentence was confirmed by the Military Collegium of the Russian Supreme Court in Moscow.
- Geçtiğimiz ay, cezası Moskova'daki Rus Yüksek Mahkemesi Askeri Collegium tarafından onaylandı.
- Today, we have a kind of Quisling controlling Grozny and the surrounding area, who obeys Moscow.
- Bugün Grozni ve çevresini kontrol eden ve Moskova'ya itaat eden bir tür Quisling var.
- I hope to deal with this matter in greater depth during my visit to Moscow on 28 October.
- Bu konuyu 28 Ekim'de Moskova'ya yapacağım ziyaret sırasında daha derinlemesine ele almayı umuyorum.
- The reason why is unclear and at delegation meetings in Moscow we are told that it has no priority.
- Nedeni belli değil ve Moskova'daki delegasyon toplantılarında bize bunun bir önceliği olmadığı söylendi.
- The Chechen terrorists were most unwise in deciding to attack the theatre in Moscow.
- Çeçen teröristler Moskova'daki tiyatroya saldırmaya karar vermekle çok akılsızca davrandılar.
- This is against the backdrop of a suicide bomber in Moscow last week killing six innocent civilians.
- Geçen hafta Moskova'da bir intihar bombacısının altı masum sivili öldürdüğü bir ortamda bu açıklamayı yapıyorum.
- I'm a native of Moscow.
- Ben Moskova'nın yerlisiyim.
- Wassily Kandinsky was born on the 16th of December 1866 in Moscow.
- Wassily Kandinsky 16 Aralık 1866'da Moskova'da doğdu.
- Most of Alexander Pichushkin's killings took place in Moscow's Bitsa Park between 1992 and 2006.
- Aleksandr Piçuşkin'in cinayetlerinin çoğu 1992 ve 2006 yılları arasında Moskova'daki Bitsa Parkı'nda gerçekleşti.
- The climate here is milder than in Moscow.
- Buranın iklimi Moskova'dan daha ılıman.
- Moscow is in Russia.
- Moskova Rusya'da.
- Do you like Moscow?
- Moskova'yı sever misin?
- You've got another four day's journey before you reach Moscow.
- Moskova'ya ulaşmadan önce dört günlük daha seyahatiniz kaldı.
- Do you come from Moscow?
- Sen Moskovalı mısın?
- Many young people came to Moscow to study.
- Birçok genç insan eğitim almak için Moskova'ya geldi.
- You've got another four day's journey before you reach Moscow.
- Moskova'ya varmadan önce dört günlük bir yolunuz daha var.
- The climate here is milder than that of Moscow.
- Buranın iklimi Moskova'nınkinden daha ılımandır.
- Napoleon's army advanced on Moscow.
- Napolyon'un ordusu Moskova'ya ilerledi.
- When will you depart for Moscow?
- Moskova'ya ne zaman gideceksiniz?
- I'll stay in Moscow for six days.
- Moskova'da altı gün kalacağım.
- They live in a small town on the outskirts of Moscow.
- Onlar Moskova'nın dışında küçük bir kasabada yaşıyorlar.
- Moscow looks beautiful from space.
- Moskova uzaydan çok güzel görünüyor.
- The Trans-Siberian Railway connects Moscow and Vladivostok.
- Trans-Sibirya Demiryolları, Moskova ile Vladivostok'u birbirine bağlar.
- I've dropped a bomb on Moscow.
- Moskova'ya bir bomba bıraktım.
- Many young people came to Moscow to study.
- Birçok genç insan okumak için Moskova'ya geldi.
- Moscow is a Russian town.
- Moskova bir Rus şehridir.
- Napoleon's army has advanced to Moscow.
- Napolyon'un ordusu Moskova'ya ilerledi.
- A young Kyrgyz woman, creating a miracle with her own hands in Moscow, amazed the Dagestanis.
- Moskova’da kendi elleriyle bir mucize yaratan genç bir Kırgız kadın, Dağıstanlıları şaşırttı.
- Did you like Moscow?
- Moskova'yı sevdin mi?
- How long will he remain in Moscow?
- O, Moskova'da ne kadar kalacak?
- I'll remain in Moscow for six days.
- Altı gün Moskova'da kalacağım.
- Napoleon's army advanced up to Moscow.
- Napolyon'un ordusu Moskova'ya kadar ilerledi.
- I'll stay in Moscow for six days.
- Altı gün Moskova'da kalacağım.
- My children live in Moscow.
- Çocuklarım Moskova'da yaşıyor.
- Do you come from Moscow?
- Moskova'dan mı geliyorsun?
- Moscow is the capital of Russia.
- Moskova Rusya'nın başkentidir.
- Is the capital city of Russia not Moscow?
- Rusya'nın beşkenti Moskova değil mi?
- When will you depart for Moscow?
- Sen ne zaman Moskova için yola çıkacaksın?
- Moscow is in Russia.
- Moskova Rusya'dadır.
- How long will she remain in Moscow?
- O, Moskova'da ne kadar kalacak?
- The climate here is milder than that of Moscow.
- Buradaki hava Moskova'dakinden daha ılıman.
- Do you like Moscow?
- Moskova'yı seviyor musun?
- Balashikha is a nice city 20 kilometres east of Moscow.
- Balashikha, Moskova'nın 20 kilometre doğusunda güzel bir şehirdir.
- It's best to wear a cap on your head during the cold Moscow winters.
- Moskova'nın soğuk kışlarında başınıza bir şapka takmak en iyisidir.
- Moscow looks beautiful from space.
- Moskova uzaydan güzel görünüyor.
- The correspondent filed a report from Moscow.
- Muhabir, Moskova'dan bildirdi.
- Is the capital city of Russia not Moscow?
- Rusya'nın başkenti Moskova değil mi?
- Tom had a Moscow Mule.
- Tom'un bir Moskova katırı vardı.
- I need to buy an airplane ticket for Moscow.
- Moskova için bir uçak bileti almam gerekiyor.
- Moscow is the capital of Russia.
- Moskova, Rusya'nın başkentidir.
- The Trans-Siberian Railway connects Moscow and Vladivostok.
- Trans-Sibirya Demiryolu Moskova ve Vladivostok'u birbirine bağlar.
- I live in Moscow.
- Moskova'da yaşıyorum.
- Yuri Gagarin was born near Moscow, Russia on March 9, 1934.
- Yuri Gagarin 9 Mart 1934'te Moskova, Rusya yakınlarında doğdu.
- The correspondent filed a report from Moscow.
- Muhabir, Moskova'dan rapor verdi.
- Did you like Moscow?
- Moskova'yı beğendin mi?
- Yuri Gagarin was born near Moscow, Russia on March 9, 1934.
- Yuri Gagarin 9 Mart 1934 tarihinde Rusya'da Moskova yakınlarında doğdu.
- A young Kyrgyz woman, creating a miracle with her own hands in Moscow, amazed the Dagestanis.
- Moskova'da kendi elleriyle bir mucize yaratan genç bir Kırgız kadın Dağıstanlıları hayrete düşürdü.
- Tom lost his passport and all his credit cards when he was visiting his girlfriend in Moscow.
- Tom, Moskova'daki kız arkadaşını ziyaret ettiğinde pasaportunu ve bütün kredi kartlarını kaybetti.
- They live in a small town on the outskirts of Moscow.
- Moskova'nın eteklerinde küçük bir kasabada yaşıyorlar.
- Tom lost his passport and all his credit cards when he was visiting his girlfriend in Moscow.
- Tom, Moskova'daki kız arkadaşını ziyaret ederken pasaportunu ve tüm kredi kartlarını kaybetti.
- Most of Alexander Pichushkin's killings took place in Moscow's Bitsa Park between 1992 and 2006.
- Alexander Pichushkin'in cinayetlerinin çoğu 1992 ve 2006 yılları arasında Moskova'daki Bitsa Park'ta gerçekleşti.
- Wassily Kandinsky was born on the 16th of December 1866 in Moscow.
- Wassily Kandinsky, 16 Aralık 1866'da Moskova'da doğdu.
- I live in Moscow.
- Ben Moskova'da yaşıyorum.
- I've dropped a bomb on Moscow.
- Moskova'ya bir bomba attım.
- I'll remain in Moscow for six days.
- Moskova'da altı gün kalacağım.
- The man is visiting Moscow.
- Adam Moskova'yı ziyaret ediyor.
- My children live in Moscow.
- Çocuklarım Moskova'da yaşıyorlar.
Show More (82)
|