The sample sentences have been compiled from various sources and although they have been proofread, there may be some omissions. The sentences do not necessarily reflect the ideology and opinions of Tureng.com. Please let us know about sentences with political, social and sensitive content that offend you.

	Englisch	Türkisch
1	neat	düzenli	adj.
	Tom isn't as neat as I am. Tom benim kadar düzenli değil. Tom always keeps his room neat. Tom odasını her zaman düzenli tutar. Tom isn't very neat. Tom çok düzenli değil. Tom always keeps his room neat. Tom her zaman odasını düzenli tutar. Tom isn't very neat. Tom pek düzenli değil. Tom never was neat. Tom hiç düzenli olmadı. Tom wasn't neat. Tom düzenli değildi. Tom is neat, isn't he? Tom düzenli, değil mi? Tom is very neat. Tom çok düzenli. Tom's very neat. Tom çok düzenlidir. Tom used to be neat. Tom düzenliydi. I'm not neat. Düzenli değilim. It's really neat. Gerçekten düzenli. It was really neat. Gerçekten düzenliydi. Your room is always so neat. Odan her zaman çok düzenli. His room is anything but neat. Odası hiç de düzenli değil. I never was neat. Hiç düzenli biri olmadım. Are you neat? Sen düzenli misin? Are you neat? Düzenli misiniz? Show More (16)
2	neat	temiz	adj.
	Your room is neat. Sizin odanız temiz. Your room is neat. Odan temiz. Tom is very neat. Tom çok temiz. Tom is a very neat person, isn't he? Tom çok temiz bir kişi, değil mi? Tom isn't as neat as I am. Tom benim kadar temiz değil. I want to keep my room as neat as possible. Odamı mümkün olduğunca temiz tutmak istiyorum. Tom is neat, isn't he? Tom temiz biri, değil mi? Keep your room as neat as you can. Elinden geldiğince odanı temiz tut. Keep your room as neat as you can. Odanı olabildiğince temiz tut. It's really neat. Gerçekten temiz. I'm neat. Ben temizim. Tom's room is always neat. Tom'un odası her zaman temiz. Tom's very neat. Tom çok temiz. Tom used to be neat. Tom eskiden temizdi. Tom is neat. Tom temizdir. Tom's room is always neat. Tom'un odası her zaman temizdir. Your room is always so neat. Odan her zaman çok temiz. It was really neat. Bu gerçekten temizdi. His room is anything but neat. Odası hiç de temiz değil. Show More (16)
3	neat	düzgün	adj.
	She had wide eyes and a neat little nose. İri gözleri ve ufak, düzgün bir burnu vardı. A neat retro logo is truly a multi-functional tool. Düzgün bir retro logo gerçekten çok işlevli bir araçtır. But can we always draw a neat borderline? Fakat her zaman düzgün bir sınır çizgisi çizebilir miyiz? Cosmetics should be applied with neat movements. Kozmetikler düzgün hareketlerle uygulanmalıdır. For example, welding has a neater appearance and a strong connection. Örneğin, kaynak daha düzgün bir görünüme ve güçlü bir bağlantıya sahiptir. Tom has very neat handwriting. Tom'un çok düzgün el yazısı var. Tom has very neat handwriting. Tom'un çok düzgün bir el yazısı var. Tom is a very neat person, isn't he? Tom çok düzgün bir insan, değil mi? What a neat idea! Ne düzgün bir fikir! Isn't it neat? Düzgün değil mi? Tom isn't neat. Tom düzgün biri değil. It's neat and clean. Düzgün ve temiz. She has very neat handwriting. Çok düzgün bir el yazısı var. It looks pretty neat. Oldukça düzgün görünüyor. Tom wasn't neat. Tom düzgün değildi. Show More (12)
4	neat	çok güzel	adj.
	That's pretty neat. Bu çok güzel. That was pretty neat. Çok güzeldi. Show More (-1)
5	neat	titiz	adj.
	Monica is often judged for being neat. Monica genellikle titiz biri olduğu için yargılanır. Show More (-2)
6	neat	efendi	adj.
	She thought Kevin was a really neat guy. Kevin'i gerçekten efendi bir adam olarak görmüştü. Show More (-2)
7	neat	akıllıca	adj.
	We came up with a neat solution to the impending crisis. Yaklaşan krize karşı akıllıca bir çözüm bulduk. Show More (-2)
8	neat	sek	adj.
	A neat bourbon is too strong and intense for my taste. Sek bir burbon benim damak tadıma göre fazla güçlü ve yoğun. Show More (-2)
9	neat	zarif	adj.
	That's pretty neat. Bu oldukça zarif. Show More (-2)