|
- The Commission says that the regulation will not have any negative effect on third countries.
- Komisyon, düzenlemenin üçüncü ülkeler üzerinde herhangi bir olumsuz etkisi olmayacağını belirtmektedir.
- For them, paying attention to possible negative effects is a luxury they cannot afford.
- Onlar için olası olumsuz etkilere dikkat etmek göze alamayacakları bir lüks.
- The Russian financial crisis hit the Turkish economy primarily through its negative effects on the financial markets.
- Rusya'daki mali kriz, Türk ekonomisini öncelikle mali piyasalar üzerindeki olumsuz etkileriyle vurmuştur.
- We believe that it will have three negative effects in particular.
- Bunun özellikle üç olumsuz etkisi olacağına inanıyoruz.
- This abstract technical bias leads to erroneous federalist solutions which have a negative effect on democracy.
- Bu soyut teknik önyargı, demokrasi üzerinde olumsuz etkisi olan hatalı federalist çözümlere yol açmaktadır.
- The negative effect of a liberal drugs policy has the effect of drawing people into certain other areas.
- Liberal bir uyuşturucu politikasının olumsuz etkisi, insanları başka alanlara çekme etkisine sahiptir.
- However, we can try to mitigate the negative effects by properly involving employees in the process.
- Bununla birlikte çalışanları sürece uygun şekilde dahil ederek olumsuz etkileri azaltmaya çalışabiliriz.
- This cost may also have a negative effect on inflation.
- Bu maliyetin enflasyona da olumsuz etkisi olabilir.
- Hearing loss can have a negative effect on your relationships with others.
- İşitme kaybı başkalarıyla ilişkileriniz üzerinde olumsuz etki yaratabilir.
- I think that globalization has negative effects as well as positive.
- Küreselleşmenin olumlu olduğu kadar olumsuz etkileri de olduğunu düşünüyorum.
- Tom's behaviour had very negative effects on his workmates.
- Tom'un davranışlarının iş arkadaşları üzerinde çok olumsuz etkileri oldu.
- I think that globalization has negative effects as well as positive.
- Bence küreselleşmenin olumlu olduğu kadar olumsuz etkileri de var.
- I think that globalization has negative effects as well as positive.
- Küreselleşmenin olumlu olduğu kadar olumsuz etkilerinin de olduğunu düşünüyorum.
- This law mitigates the negative effects of economic recessions.
- Bu yasa ekonomik durgunlukların olumsuz etkilerini hafifletir.
- Some people argue that technology has negative effects.
- Bazı insanlar teknolojinin olumsuz etkileri olduğunu savunuyor.
- This law mitigates the negative effects of economic recessions.
- Bu yasa ekonomik durgunlukların olumsuz etkilerini hafifletiyor.
- Tom's behaviour had very negative effects on his workmates.
- Tom'un davranışlarının onun iş arkadaşları üzerinde çok olumsuz etkileri vardı.
Show More (14)
|