|
- I must honestly admit that in that respect I do not trust the industry.
- Dürüstçe itiraf etmeliyim ki bu açıdan sektöre güvenmiyorum.
- And I wonder why the people living in this area do not trust the European Union.
- Ve bu bölgede yaşayan insanların Avrupa Birliği'ne neden güvenmediklerini merak ediyorum.
- We should not trust still waters.
- Durgun sulara güvenmemeliyiz.
- He did not trust the common people.
- Sıradan insanlara güvenmiyordu.
- Many people do not trust the government.
- Birçok insan hükümete güvenmiyor.
- I do not trust talkative people.
- Ben geveze insanlara güvenmiyorum.
- I do not trust talkative people.
- Konuşkan insanlara güvenmem.
- You must not trust every man.
- Her insana güvenmemelisin.
- People do not trust a weak government.
- İnsanlar zayıf bir hükümete güvenmezler.
- You should not trust him.
- Ona güvenmemelisin.
- This man does not trust them.
- Bu adam onlara güvenmiyor.
- I do not trust governments.
- Hükümetlere güvenmiyorum.
- People do not trust a weak government.
- İnsanlar zayıf bir hükümete güvenmez.
- You must not trust every man.
- Her erkeğe güvenmemelisiniz.
- Jackson could not trust them.
- Jackson, onlara güvenemedi.
- Jackson could not trust them.
- Jackson onlara güvenemiyordu.
- I do not trust my government.
- Hükümetime güvenmiyorum.
Show More (14)
|
