|
- Schools in many Member States organise important optional activities after the school day has officially finished.
- Birçok Üye Devletteki okullar, okul günü resmi olarak bittikten sonra önemli isteğe bağlı etkinlikler düzenlemektedir.
- That was, indeed, stated quite officially by the Energy Council.
- Bu durum Enerji Konseyi tarafından da resmi olarak ifade edilmiştir.
- It has been officially adopted in Australia and Japan, for example.
- Örneğin Avustralya ve Japonya'da resmi olarak kabul edilmiştir.
- The Committee officially withdrew them.
- Komite bunları resmi olarak geri çekti.
- Let me make it clear that we are talking here about dishes officially permitted for human consumption.
- Burada insan tüketimi için resmi olarak izin verilen yemeklerden bahsettiğimizi açıkça belirtmeme izin verin.
- Today, we are discussing the Bourlanges report that officially addresses the hierarchy of acts.
- Bugün, eylemler hiyerarşisini resmi olarak ele alan Bourlanges raporunu görüşüyoruz.
- The least that you can do is to officially invite us when you have a codecision process.
- En azından bir karar alma süreciniz olduğunda bizi resmi olarak davet edebilirsiniz.
- Saudi Arabia is one of just three countries which officially supported the Taliban regime.
- Suudi Arabistan, Taliban rejimini resmi olarak destekleyen üç ülkeden biridir.
- This is the proposal I am putting to you officially right now.
- Şu anda size resmi olarak sunduğum öneri budur.
- Officially the European Commission says that abortion cannot be financed as a method of family planning.
- Resmi olarak Avrupa Komisyonu kürtajın bir aile planlaması yöntemi olarak finanse edilemeyeceğini söylemektedir.
- Two years after his death, France officially recognized his system.
- Ölümünden iki yıl sonra Fransa onun sistemini resmi olarak tanıdı.
- Tom and Mary are now officially engaged.
- Tom ve Mary artık resmi olarak nişanlılar.
- Tom hasn't been officially charged.
- Tom resmi olarak suçlanmadı.
- Officially, we don't allow that.
- Resmi olarak buna izin vermiyoruz.
- He was never officially charged with spying.
- Hiçbir zaman resmi olarak casuslukla suçlanmadı.
- Tom is still officially in charge.
- Tom hala resmi olarak yetkili.
- The secret is officially out.
- Sır resmi olarak açığa çıktı.
- Officially, he works for us as an interpreter.
- Resmi olarak, o bir tercüman olarak bizim için çalışıyor.
- We're not officially dating.
- Resmi olarak çıkmıyoruz.
- We haven't officially met.
- Resmi olarak tanışmadık.
- I don't believe we've officially met.
- Resmi olarak tanıştığımıza inanmıyorum.
- The national Brukenthal Museum is the first museum that opened officially in Romania.
- Ulusal Brukenthal Müzesi Romanya'da resmi olarak açılan ilk müzedir.
- I'm officially on vacation.
- Resmi olarak tatildeyim.
- We're officially engaged.
- Resmi olarak nişanlandık.
- Tom's death has been officially ruled as an accident.
- Tom'un ölümü resmi olarak bir kaza olarak kabul edildi.
- I'm now officially part of this group.
- Artık resmi olarak bu grubun bir parçasıyım.
- We're not officially dating.
- Biz resmi olarak çıkmıyoruz.
- Officially, he works for us as an interpreter.
- Resmi olarak, bizim için tercüman olarak çalışıyor.
- Last month I officially divorced my wife.
- Geçen ay karımdan resmi olarak boşandım.
Show More (26)
|
|
- In Helsinki, intense pressure on the EU meant that that country officially became a candidate Member.
- Helsinki'de AB üzerindeki yoğun baskılar sonucunda bu ülke resmen aday üye oldu.
- The Europol agreement has now officially entered into force.
- Europol anlaşması artık resmen yürürlüğe girmiştir.
- In Helsinki, intense pressure on the EU meant that that country officially became a candidate Member.
- Helsinki'de AB'ye yapılan yoğun baskılar sonucunda bu ülke resmen aday üye oldu.
- Three years ago, this ambition was officially abandoned.
- Üç yıl önce bu hedeften resmen vazgeçildi.
- He was never officially charged with spying.
- Casusluk yapmakla ilgili resmen suçlanmadı.
- On May 13, 1888 slavery was officially abolished in Brazil.
- Brezilya'da 13 Mayıs 1888'de kölelik resmen kaldırılmıştır.
- We're officially engaged.
- Biz resmen nişanlıyız.
- I'm officially in love.
- Resmen aşığım.
- He officially announced himself as a candidate.
- Kendisini resmen aday olarak ilan etti.
- He officially announced his candidacy.
- Adaylığını resmen açıkladı.
- I'm officially in love.
- Ben resmen aşığım.
- Finally, World War One was officially over.
- Sonunda, Birinci Dünya Savaşı resmen sona erdi.
- Tom's death has been officially ruled as an accident.
- Tom'un ölümü resmen bir kaza olarak hükme bağlandı.
- Finally, World War One was officially over.
- Nihayet Birinci Dünya Savaşı resmen sona ermişti.
- The Japanese Parliament today officially elected Ryoutarou Hashimoto as the country's 52nd prime minister.
- Japon Parlamentosu bugün Ryoutarou Hashimoto'yu ülkenin 52. başbakanı olarak resmen seçti.
- Sami was officially declared missing.
- Sami'nin kayıp olduğu resmen ilan edildi.
- The United States has officially ended economic sanctions against Burma.
- Birleşik Devletler Burma'ya karşı ekonomik yaptırımları resmen sona erdirdi.
- Tom is now officially a cannibal.
- Tom artık resmen bir yamyam.
- I don't believe we've officially met.
- Resmen tanıştığımıza inanmıyorum.
- Spring has officially arrived.
- Bahar resmen geldi.
- The war was officially over.
- Savaş resmen sona erdi.
- My trip to Australia is officially booked.
- Avustralya seyahatim resmen ayarlandı.
- On May 13, 1888 slavery was officially abolished in Brazil.
- 13 Mayıs 1888'de Brezilya'da kölelik resmen kaldırıldı.
- The war was officially over.
- Savaş resmen sona ermişti.
- The secret is officially out.
- Sır resmen ortaya çıktı.
Show More (22)
|