1 |
one of you |
(sizden) biriniz |
expr. |
|
- One of you has not told the truth.
- Biriniz doğruyu söylemedi.
- One of you has to go.
- Biriniz gitmek zorunda.
- Would one of you please tell me where I can park my car?
- Biriniz arabamı nereye park edebileceğimi söyleyebilir mi lütfen?
- One of you has to do that.
- Biriniz bunu yapmak zorundasınız.
- Would one of you please tell me why I can't join your club?
- Biriniz bana kulübünüze neden katılamayacağımı söyleyebilir mi?
- One of you has to go there.
- Birinizden biriniz oraya gitmek zorunda.
- One of you has to go there.
- Biriniz oraya gitmeli.
- Can one of you call Tom?
- Biriniz Tom'u arayabilir mi?
- Can one of you help me?
- Biriniz bana yardım edebilir mi?
- Would one of you be willing to lend me your bicycle for twenty minutes or so?
- Biriniz bana bisikletini yirmi dakikalığına ödünç verebilir mi?
- One of you should be helping Tom.
- Biriniz Tom'a yardım etmeli.
- One of you has to do that.
- Biriniz bunu yapmalı.
- Would one of you please tell me how to do this?
- Biriniz bana bunu nasıl yapacağımı söyleyebilir mi?
- Can one of you open the door for me?
- Biriniz benim için kapıyı açabilir mi?
- One of you come in and one of you wait outside.
- Biriniz içeri girin, biriniz dışarıda bekleyin.
- Isn't one of you enough?
- Biriniz yeterli değil mi?
- One of you is lying.
- Biriniz yalan söylüyor.
- One of you must be lying.
- Biriniz yalan söylüyor olmalı.
- Can one of you call Tom?
- Biriniz Tom'u arayabilir misiniz?
- What if one of you gets hurt?
- Ya biriniz yaralanırsa?
Show More (17)
|
2 |
one of you |
sizden birisi |
expr. |
|
- Isn't one of you enough?
- Sizden biri yeterli değil mi?
- Can one of you help me?
- Sizden biri bana yardımcı olabilir mi?
- I consider myself one of you.
- Kendimi sizden biri olarak görüyorum.
- Can one of you open the door for me?
- Sizden biri benim için kapıyı açabilir mi?
- What if one of you gets hurt?
- Sizden biri yaralanırsa ne olur?
- I'm one of you.
- Ben de sizden biriyim.
- One of you should be helping Tom.
- Sizden birinin Tom'a yardım ediyor olması gerekir.
- Would one of you please tell me where I can park my car?
- Lütfen sizden biri arabamı nereye park edebileceğimi söyleyebilir mi?
- I'm one of you.
- Ben sizden biriyim.
- One of you has not told the truth.
- Sizden biri gerçeği söylemedi.
- One of you has to go.
- Sizden biri gitmek zorunda.
- Does one of you know where Tom went?
- Sizden biri Tom'un nereye gittiğini biliyor mu?
- I consider myself one of you.
- Kendimi sizden biri olarak düşünüyorum.
- I want to be one of you.
- Sizden biri olmak istiyorum.
Show More (11)
|
3 |
one of you |
sizlerden birisi |
expr. |
|
- Would one of you be willing to lend me your bicycle for twenty minutes or so?
- Sizlerden biri 20 dakikalığına bisikletini ödünç verir mi?
Show More (-2)
|