|
- Over the centuries, sport has played an important role in our lives.
- Yüzyıllar boyunca spor hayatımızda önemli bir rol oynamıştır.
- Over the centuries, the sport has played an important role in our lives.
- Yüzyıllar boyunca spor hayatımızda önemli bir rol oynamıştır.
- However, there are several points which are crucial for Europe because they directly affect our lives.
- Bununla birlikte, hayatımızı doğrudan etkilediği için Avrupa için hayati önem taşıyan birkaç nokta vardır.
- What more could the French government do to make our lives here unbearable?
- Fransız hükümeti buradaki hayatımızı çekilmez hale getirmek için daha ne yapabilir?
- What are our lives about?
- Hayatlarımız ne hakkında?
- This small device most likely saved our lives.
- Muhtemelen bu küçük cihaz hayatımızı kurtardı.
- I promise you, after tonight, we'll have our lives back.
- Sana söz veriyorum, bu geceden sonra hayatlarımızı geri alacağız.
- It makes our life new, rich, and worth living.
- Hayatımızı yeni, zengin ve yaşamaya değer kılar.
- Some things come into our lives and then pass away.
- Bazı şeyler hayatımıza giriyor ve sonra yok olup gidiyor.
- This small device most likely saved our lives.
- Bu küçük alet büyük ihtimalle hayatımızı kurtardı.
- It may be that there is a situation in our lives that requires honesty and truth.
- Hayatımızda dürüstlük ve doğruluk gerektiren bir durum söz konusu olabilir.
- We must sacrifice our blood and our life for the sacred cause.
- Kutsal dava için kanımızı, hayatımızı feda etmeliyiz.
- It may be that there is a situation in our lives that requires honesty and truth.
- Hayatımızda dürüstlük ve doğruluk gerektiren bir durum olabilir.
- I promise you, after tonight, we'll have our lives back.
- Sana söz veriyorum bu geceden sonra hayatımızı geri alacağız.
- It may be that there is a situation in our lives that requires honesty and truth.
- Belki de hayatımızda samimiyet ve dürüstlük gerektiren bir durum vardır.
- This small device most likely saved our lives.
- Bu minik alet hayatımızı kurtarmış gibi görünüyor.
- Show him what our lives were like before he came along.
- O gelmeden önce hayatımızın nasıl olduğunu göster ona.
- Can you imagine what our life would be like without electricity?
- Elektrik olmadan hayatımızın nasıl olacağını hayal edebiliyor musunuz?
- The Angkar regulated every moment of our lives.
- Angkar hayatımızın her anını düzenlerdi.
- We were in danger of losing our lives.
- Hayatımızı kaybetme tehlikesiyle karşı karşıyaydık.
- Imagination affects every aspect of our lives.
- Hayal gücü hayatımızın her alanını etkiler.
- Nature plays an important role in our life.
- Doğa hayatımızda önemli bir rol oynuyor.
- Facebook, Twitter, YouTube and Blogger are threatening our life.
- Facebook, Twitter, YouTube ve Blogger hayatımızı tehdit ediyor.
- You saved our lives.
- Sen bizim hayatımızı kurtardın.
- We have our lives to live.
- Yaşayacak hayatlarımız var.
- Let us print the image of eternity on our life.
- Sonsuzluğun görüntüsünü hayatımıza basalım.
- The progress of science has brought about great change in our lives.
- Bilimin ilerlemesi hayatımızda büyük değişimlere yol açmıştır.
- What would our lives be like without electricity?
- Elektrik olmasaydı hayatımız nasıl olurdu?
- Our lives are constantly in danger.
- Hayatımız sürekli olarak tehlike içinde.
- Science is important for our lives.
- Bilim hayatımız için önemli.
- Music makes our life happy.
- Müzik hayatımızı mutlu kılar.
- Tom saved our lives.
- Tom hayatlarımızı kurtardı.
- Our lives are in your hands.
- Hayatlarımız senin ellerinde.
- We owe you our lives.
- Sana hayatlarımızı borçluyuz.
- The tax increases affected our lives greatly.
- Vergi artışları hayatımızı büyük ölçüde etkiledi.
- We never experience our lives more intensely than in great love and deep sorrow.
- Hayatımızı hiçbir zaman büyük aşk ve derin üzüntü halinden daha yoğun yaşamayız.
- Can you imagine what our life would be like without electricity?
- Elektriksiz hayatımızın nasıl olacağını düşünebiliyor musun?
- Art breaks the monotony of our life.
- Sanat, hayatımızın monotonluğunu kırar.
- Can you imagine what our lives would be like without electricity?
- Elektrik olmasaydı hayatımızın nasıl olacağını hayal edebiliyor musunuz?
- There is an urgent need for understanding how climate change will affect our lives.
- İklim değişikliğinin hayatlarımızı nasıl etkileyeceğini anlamaya acil ihtiyaç var.
- Music brightens our lives.
- Müzik hayatımızı aydınlatır.
- Our life is here in Boston.
- Hayatımız burada Boston'da.
- We've been friends all our lives.
- Hayatımız boyunca arkadaştık.
- Our life is here in Boston.
- Hayatımız burada, Boston'da.
- We were in danger of losing our lives.
- Hayatımızı kaybetme tehlikesi içerisindeydik.
- Music surrounds our lives like air.
- Müzik hayatımızı hava gibi kuşatır.
- What would our lives be like without electricity?
- Elektrik olmadan hayatlarımız nasıl olurdu?
- Tom and I owe you our lives.
- Tom ve ben hayatlarımızı size borçluyuz.
- Imagination affects every aspect of our lives.
- Hayal gücü hayatımızın her yönünü etkiler.
- Luck plays an important part in our life.
- Şans hayatımızda önemli bir rol oynamaktadır.
- Can you imagine what our lives would be like without electricity?
- Elektrik olmasa hayatımız nasıl olurdu hayal edebiliyor musun?
- Science is important for our lives.
- Bilim, hayatlarımız için önemlidir.
- Our lives are determined by our environment.
- Hayatımız çevremiz tarafından belirlenir.
- The progress of science has brought about great change in our lives.
- Bilimdeki ilerleme hayatımızda büyük bir değişiklik yarattı.
- We are born crying, spend our lives complaining, and die disappointed.
- Biz ağlayarak doğarız, hayatlarımızı şikayet ederek geçiririz ve hayal kırıklığına uğramış olarak ölürüz.
- Why are we risking our lives doing this?
- Neden bunu yaparak hayatımızı riske atıyoruz?
- We're fighting for our lives.
- Hayatlarımız için savaşıyoruz.
- Science has changed our life.
- Bilim hayatımızı değiştirdi.
- The tax increases affected our lives greatly.
- Vergi artışları hayatlarımızı önemli ölçüde etkiledi.
- We should learn to be disciplined in our lives.
- Hayatlarımızda disiplinli olmayı öğrenmeliyiz.
- Why are we risking our lives doing this?
- Bunu yapmak için neden hayatımızı tehlikeye atıyoruz?
- Our lives are at stake.
- Hayatlarımız tehlikede.
- Music surrounds our lives like air.
- Müzik hayatımızı hava gibi çevreler.
- Nature plays a significant role in our life.
- Doğa hayatımızda önemli bir rol oynuyor.
- It saved our lives.
- O hayatlarımızı kurtardı.
- We should learn to be disciplined in our lives.
- Hayatımızda disiplinli olmayı öğrenmeliyiz.
- How do you think climate change will affect our lives in the future?
- İklim değişikliğinin gelecekteki hayatlarımızı nasıl etkileyeceğini düşünüyorsunuz?
- Science has brought about many changes in our lives.
- Bilim hayatımızda birçok değişiklik meydana getirmiştir.
- Tom and I want to spend the rest of our lives together.
- Tom ve ben hayatımızın geri kalanını birlikte geçirmek istiyoruz.
- Perhaps all the dragons of our lives are princesses who are only waiting to see us once beautiful and brave.
- Belki de hayatımızdaki tüm ejderhalar, bizi bir zamanlar güzel ve cesur görmek için bekleyen prenseslerdir.
- When we were on the brink of starvation, they saved our lives.
- Biz açlığın eşiğindeyken, onlar hayatlarımızı kurtardı.
- Tom saved our lives.
- Tom hayatımızı kurtardı.
- The automobile has changed our life.
- Otomobil hayatımızı değiştirdi.
- Children are the flowers of our lives.
- Çocuklar hayatımızın çiçekleridir.
- All we can do now is go on with our lives.
- Şimdi tüm yapabileceğimiz, hayatlarımıza devam etmek.
- Why don't we remember the first years of our lives?
- Neden hayatımızın ilk yıllarını hatırlamayız?
- Nature plays an important role in our life.
- Doğa, hayatımızda önemli bir rol oynar.
- We owe you our lives.
- Size hayatımızı borçluyuz.
- His coming changed our lives completely.
- Onun gelişi hayatımızı tamamen değiştirdi.
- Our lives changed.
- Hayatlarımız değişti.
- It has an important influence upon our lives.
- Hayatlarımız üzerinde önemli bir etkisi var.
- We should live our lives as though Christ were coming this afternoon.
- Hayatımızı İsa bu öğleden sonra gelecekmiş gibi yaşamalıyız.
- When we were on the brink of starvation, they saved our lives.
- Açlıktan ölmek üzereyken hayatımızı kurtardılar.
- Music brightens our lives.
- Müzik hayatımızı aydınlatıyor.
- It saved our lives.
- Bu bizim hayatımızı kurtardı.
- How do you think climate change will affect our lives in the future?
- Sizce iklim değişikliği gelecekte hayatımızı nasıl etkileyecek?
- We cannot tear a single page from our life, but we can throw the whole book into the fire.
- Biz hayatımızdan tek sayfa yırtamayız ama bütün kitabı ateşe atabiliriz.
- We are born crying, spend our lives complaining, and die disappointed.
- Ağlayarak doğarız, hayatımızı şikayet ederek geçiririz ve hayal kırıklığına uğramış olarak ölürüz.
- Our life is at stake.
- Hayatımız tehlikede.
- Nature plays a significant role in our life.
- Doğa, hayatımızda önemli bir rol oynar.
- Luck plays an important role in our life.
- Şans, hayatımızda önemli bir rol oynar.
- You saved our lives.
- Hayatlarımızı kurtardın.
- We cannot tear a single page from our life, but we can throw the book into the fire.
- Hayatımızdan tek bir sayfa bile koparamayız ama kitabı ateşe atabiliriz.
- Tom and I owe you our lives.
- Tom ve ben hayatımızı size borçluyuz.
- Imagination affects every part of our lives.
- Hayal gücü hayatımızın her alanını etkiler.
- Our lives are constantly in danger.
- Hayatlarımız sürekli tehlikede.
- Modern technology has made our lives more comfortable.
- Modern teknoloji hayatımızı daha konforlu hale getirdi.
- We cannot tear a single page from our life, but we can throw the whole book into the fire.
- Hayatımızdan tek bir sayfa bile koparamayız ama tüm kitabı ateşe atabiliriz.
- Children are the flowers of our lives.
- Çocuklar hayatlarımızın çiçekleridir.
- Wasting our time is like wasting our lives.
- Zamanımızı boşa harcamak hayatımızı boşa harcamak gibidir.
- We're fighting for our lives.
- Hayatımız için mücadele ediyoruz.
- Children are the flowers of our life.
- Çocuklar hayatımızın çiçekleridir.
Show More (99)
|